Giriş
(5)

Nereden kitap isteğinde bulunulabilir?

anladespina
Öncelikle merhaba. Bir devlet üniversitesinde ikinci sınıfta okuyan bir öğrenciyim. Gelecekte, Türkiye'de henüz neredeyse oluşmamış bilimsel bir alanda çalışmalar yapmak istiyorum. Bunun için her gün akademik kitaplar okuyup notlar çıkarıyorum (kitapları .pdf ve .epub şeklinde buluyorum, bulamadığım
Öncelikle merhaba. Bir devlet üniversitesinde ikinci sınıfta okuyan bir öğrenciyim. Gelecekte, Türkiye'de henüz neredeyse oluşmamış bilimsel bir alanda çalışmalar yapmak istiyorum. Bunun için her gün akademik kitaplar okuyup notlar çıkarıyorum (kitapları .pdf ve .epub şeklinde buluyorum, bulamadığım birçok kitap oluyor). Kredi veya burs almıyorum. Dolayısıyla ihtiyacım olan yüzlerce kitaba erişemiyorum (kütüphanelerde de yok).

Maddi durumumu, gelecekte yapmak istediklerimi ve şimdiki halimi doğru bir şekilde anlattığım takdirde sizce kitap bağışlamak isteyen insan/kurumlar olacak mıdır? Bir tavsiyeniz var mı "şurada paylaş" şeklinde? Teşekkür ederim.
0
anladespina
(14.12.20)
Facebook'ta epub paylaşım grupları oluyor, aynen bu şekilde yazarsanız yardımcı olmaya çalışırlar.
0
msb
(14.12.20)
libgen
e-bok
sci-hub

Ingilizce için bu kaynaklarda bulunamayacak çok az kitap vardır.
0
but that was just a dream
(14.12.20)
libgen
tubitak kitap destek bursları oluyor.
okulunuz kadrolu hocalarının kütüphaneden online veya hard copy kitap talep etme hakları oluyor. hocalara durumu açıklayıp onlardan rica edin, sadece talepte bulunacaklar sonuçta seve seve yapmaları lazım.
ayrıca başka okulların kütüphanelerini, veri tabanlarını tarayıp oralarda erişim bulursanız o okulların hocalarına da yazabilirsiniz. pdf olarak falan paylaşırlar.
0
jimjim
(14.12.20)
Türkiye’nin Dijital Kütüphaneleri
www.dtarih.com
0
ankarakecisi
(14.12.20)
kütüphane uyarır muhtemelen ama aklınızda bulunsun, başka kütüphanelerden getirteceğiniz kitaplar için kargo ücretini sizden isteyebilirler. ücreti tam hatırlamamakla birlikte geliş gidiş toplamda 10 lira gibi bir şey ödemiştim.
0
curious mind
(14.12.20)
(7)

Cok kisa ingilizce sorusu

freedonia
Cumle su (gazeteden): Phil Neville's side had tonight been scheduled to play a friendly against Norway at Bramall Lane but Covid issues saw it cancelled. "Covid issues saw it cancelled" cok garip bir cumle gibi geldi ya. Nasil bir yapidir bu, nasil ceviririz?
Cumle su (gazeteden): Phil Neville's side had tonight been scheduled to play a friendly against Norway at Bramall Lane but Covid issues saw it cancelled.

"Covid issues saw it cancelled" cok garip bir cumle gibi geldi ya. Nasil bir yapidir bu, nasil ceviririz?
0
freedonia
(11.12.20)
Neden oldu anlamında kullanılmış. Haber başlığı olduğu için böyle saçma gelen cümleler kurulur.
0
catch the arrow
(12.12.20)
covid sebebiyle iptal edildi
0
der meister
(12.12.20)
daha once gordugum bir tabir degil, bu cumle anadili ingilizce olmayan bir ulkenin gazetesinden mi? bana biraz chicken translate gibi geldi.
0
cooperr
(12.12.20)
çok kullanılmayan bir kalıp. anlamı yazılmış zaten. chicken translate değil. sanırım en yaygın kullanımı mesela işyerinde müdür veya askerde bir üstün "yapılmasını sağla" diyecekse "see it done" diyebilir. bu haliyle çok kesin bir emirdir. yapmazsan götünü keserler. :)
0
kalifiye balta sapi
(12.12.20)
@catch the arrow haber basligi degil ya normal cumle iste.
@cooper Ingiliz gazetesi Metro'dan
0
🌸freedonia
(12.12.20)
got it cancelled'la aynı anlama geliyor herhalde. kelimenin ilk anlamına takılı kalmamak lazım.

şuna yakın olabilir mesela anlamı:

3 Experience or witness (an event or situation)
‘I shall not live to see it’

3.1 Be the time or setting of (something)
‘the 1970s saw the beginning of a technological revolution’

ya da:

6 [no object] Ensure.
‘Lucy saw to it that everyone got enough to eat’

şuradan baktım: www.lexico.com
0
curious mind
(12.12.20)
Cozduk galiba. have sth done, get sth done lar vardi causative denen yapi. Onu See ile yapmis sanirim. Ertelettirdi gibisinden.

see'yi (MAKE CERTAIN) anlaminda kullanmis o dogru sanirim. see verb (MAKE CERTAIN)

C2 [ + (that) ]
to make certain that something happens:
The receptionist said he'd see (that) she got the message.
UK See (that) you're ready by five, or there'll be trouble.
0
🌸freedonia
(12.12.20)
(1)

StayFocusd sorusu

peki madem
Merhaba!Mesai saatleri içinde Stayfocusd kullanıyorum orada burada vakit öldürmemek için. Ama bir tane siteyi şöyle bir-iki hafta kadar falan tamamen bloklamak istiyorum. Stayfocusd içerisinde sadece tek bir siteyi bu şekilde ayrıca bloklamama izin verecek bir sistem var mı? Yoksa o site için başka
Merhaba!

Mesai saatleri içinde Stayfocusd kullanıyorum orada burada vakit öldürmemek için. Ama bir tane siteyi şöyle bir-iki hafta kadar falan tamamen bloklamak istiyorum. Stayfocusd içerisinde sadece tek bir siteyi bu şekilde ayrıca bloklamama izin verecek bir sistem var mı? Yoksa o site için başka bir uzantı mı yüklemeliyim? Biraz araştırdım ama cevap bulamadım. Nuclear option tam beklentimi karşılamıyor sanırım, çünkü dediğim gibi tek site için istiyorum. Çok teşekkürler!
0
peki madem
(27.10.20)
firefox'ta leechblock eklentisi var gayet iyi. saat ve gün ayarı da var. ayrıca farklı site grupları da yapabiliyorsunuz. bolca seçenek var içinde.
0
curious mind
(28.10.20)
(6)

Palamutu nasıl pişirsem bir şeye benzer?

pardonazbirbaksanız
Bir ay önce mezgitle beraber biraz da palamut aldım buzluğa attım. Mezgit fıstık gibiydi yendi gitti. Palamutu kızarttım olmadı, fırında yaptım olmadı, tadı bir türlü hoşuma gitmiyor. Kötü balığı nasıl bir sos yapmalı nasıl pişirmeli de bir şeye benzesin?
Bir ay önce mezgitle beraber biraz da palamut aldım buzluğa attım. Mezgit fıstık gibiydi yendi gitti. Palamutu kızarttım olmadı, fırında yaptım olmadı, tadı bir türlü hoşuma gitmiyor. Kötü balığı nasıl bir sos yapmalı nasıl pişirmeli de bir şeye benzesin?
0
pardonazbirbaksanız
(27.10.20)
zeytinyağı sarımsak salça fesleğen tuz. karıştır balığa sür. at fırına fısss.

ha bence tüm balıkların tadı aynı ama böyle iyi oluyor
0
owaki
(27.10.20)
Hocam renkli biberleri soğanla birlikte hafif sotele. Az bir şey yağla. Sonra onları fırın kabına al. Palamutun içine vs. karıştır. Sonra palamutun üzerine parça parça 3-5 parça terayağı koyup fırınla.
0
giovanne
(27.10.20)
fırın yerine tava çözüm olabilir.
bir de, fırında yapacaksanız sar pişir denen dışı folyo, içi yağlı kağıt olan kağıtlara sarıp pişirin, o zaman kurumuyor.
sarmadan önce tuz, biber, baharat vb. zevkinize göre koyun tabii.

palamut seven çok seviyor ama sevilemeyince de hiç sevilemiyor maalesef.
0
blatta hiberna
(27.10.20)
palamut ince ise fileto yaptıracaksın, kalında takoz kestireceksin
zeytinyağı, tuz, karabiber ise önünü arkasını iyice soslayacaksın ve 15 dakika bekleteceksin
bir tabağa un, tuz, karabiber dökeceksin ve palamutları orada önlü arkalı unlayacaksın ve sonra önceden yağladığın tavada pişireceksin

palamut acayip yağsız, eğer yağlı yapmazsan saman gibi bir balık. eğer kalın/büyük balığı fileto yaptırırsan içi yine saman gibi oluyor
0
malheiros
(27.10.20)
annem dün palamut buğulama yapmış. yanında soğan domates biber patates limon vardı balığın. gerçekten çok lezzetliydi.
0
curious mind
(27.10.20)
1 ay önceki balık henüz yağlanmamış olabilir o yüzden lezzetli değildir. aynı zamanda bende almıştım güzel olmamıştı.
0
rahmi pinkfloydoglu
(28.10.20)
(8)

Lost'u nereden izliyoruz?

hlot
Gecen gunku duyurudan sonra canim acayip derecede lost cekti. Dizibox.pw'den izlemeye basladim ama kalite kotu ve telefonda video acilmiyor nedense. Baska sitelerde de bin tane reklam izlemeyince videoya ulasamiyorsun. İşim de var aslinda ama nereden izliyoruz? Resmen ilk gunku kipirti var icimde, c
Gecen gunku duyurudan sonra canim acayip derecede lost cekti. Dizibox.pw'den izlemeye basladim ama kalite kotu ve telefonda video acilmiyor nedense. Baska sitelerde de bin tane reklam izlemeyince videoya ulasamiyorsun.

İşim de var aslinda ama nereden izliyoruz? Resmen ilk gunku kipirti var icimde, cok garip (son sezonlarini pek de begenmemis olmama ragmen). İlk ve son defa izlemeye 11-12 sene once baslamistim.
0
hlot
(15.10.20)
stremio
0
nahtoderfahrung
(15.10.20)
Ben hepsini 1080p indirip öyle izledim yeniden. Kate'in çillerini görmüyorsan eğer diziden keyif almazsın.
0
IncredibleMau
(15.10.20)
Niye bombos olsun ya? :( Acikcasi bir diziyi bu kadar izlemeyi canim hic istememisti (ilk izledigim zaman). Gizemli seyleri cok severim.

Friends'i falan hayatta izlemem, sevmiyorum ama bugun sopranos'a da bakmistim aslinda. Puani da 9,2'ymis, bayagi iyi. Breaking bad'i de izlemedim ama su an kendimi yeni bir diziye hazir hissetmiyorum :)
0
🌸hlot
(15.10.20)
lost dizisi dolandırıcılık girişimidir.
gizemli bir final vaadiyle senelerce mi,lyonları kandırıp, bombok bir finalle bitirdiler. yapımcılar sürekli tahmin edilen şekilde bitmeyecek diye açıklama yaptılar.
tahmin edilen en salak finalle bitti.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.10.20)
Herkesin hasta oldugu game of thrones'un da son sezonuna lanet ediliyor bu arada (ben izlemedim).
0
🌸hlot
(15.10.20)
Lost güzel dizi, sadece sonu kötü, ama çoğu dizinin sonu kötü zaten. Bence izlenir, stremio ya da torrentten indirip izleyebilirsin.

Bir de raised by the wolves ve mandalorian a bakabilirsin.
0
nucleon
(08.02.21)
@nucleon: bitirdim bile 2. kez :) 6. sezon çok kötü ama ya.
0
🌸hlot
(08.02.21)
lookmovie.io
kendi altyazınızı da yükleyebiliyorsunuz. reklam engelleyici kullanmıyorsanız kullanın en azından bu tür sitelerde. bir de firefox'ta reklam engelleyici chrome'dan daha düzgün çalışıyor nedense.
0
curious mind
(08.02.21)
(16)

Kara mizah hakkında ne düşünüyorsunuz?

wmeh
Her türlü kutsalla, Atatürk'le, ölenlerle/öldürülenlerle vs. dalga geçip eleştirildiklerinde de kara mizah yaptığını söyleyen insanlar var biliyorsunuz. Kendilerini eleştirenleri de yobaz ilan ediyorlar hemen. Üstelik birçoğu ergen de değil, koca koca insanlar.Bunlar hakkında düşünüyorsunuz? Kara mi
Her türlü kutsalla, Atatürk'le, ölenlerle/öldürülenlerle vs. dalga geçip eleştirildiklerinde de kara mizah yaptığını söyleyen insanlar var biliyorsunuz. Kendilerini eleştirenleri de yobaz ilan ediyorlar hemen. Üstelik birçoğu ergen de değil, koca koca insanlar.

Bunlar hakkında düşünüyorsunuz? Kara mizah ürünleri gerçekten olması gereken bir şey mi veya eleştirenler gerçekten mizahtan anlamayan yobazlar mı? Yaptıkları düşünce özgürlüğüne girer deyip olduğu gibi kabul edilmeli mi? Veya çoğu sadece dikkat çekme amaçlı mı?
0
wmeh
(23.07.20)
Kara mizah adı üstünde mizah üretir, yani Atatürk'ün ya da bir hastalığın ölümün mizahı yapılabilir ama bizdeki kara mizahcılar kara mizahı aşağılayıp küçük düşürerek hakaret ederek küfrederek yapıldığını düşündükleri için pek verimli mizah üretilemiyor bu alanda. Kara mizahın temeli ironidir, ben ironi kullanılarak kara mizah yapıldığını pek görmedim Türkiye'de.
0
angelus
(23.07.20)
"Olması gereken bir şey" konusu bence sorunlu; sonuçta bu bir şeyin olup olmamasına karar verebilecek bir merci yok, olmamalı da zaten. Kaldı ki bağlam bu tür içerikler için çok önemli; bize yakın, kişisel olarak özen gösterdiğimiz, hassas olduğumuz şeylerle ilgili bu tür bir içerik görünce rahatsız olmak çok doğal. Benzer şekilde güldüğünüz, eğlendiğiniz bir içerik başkası için ofansif mizah örneği de olabilir. Bu konuda kimsenin "Bu kara mizah/ofansif mizah sevmek zorundasın" deme hakkı yok ama diğer yandan da bunun bir şekilde yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Bunun mizahtan anlamak, anlamamak ile alakası yok.
0
salihdt
(23.07.20)
Dusunce ozgurlugu ve nefret suclari farkli seyler. Herkesi elestirebiliriz ama nefret sucuna erismedikce. Ornegin bir yoneticiyi yonetici olma ozelliginden dolayi kara mizahla elestirebiliriz, buna hakkimiz var ancak ozel hayati bakimindan elestiremeyiz. Ornegin, bir kadin yonetici surekli cok kizginsa, yonetici olma ozelliginden dolayi kara mizah yapilabilir ama kizgin olmasi seks yapmamasina baglaniyorsa bu kara mizah degil ozel yasama saygisizliktir.
0
howfaristhesky
(23.07.20)
kara mizah ile bu söylediklerinin herhangi bir bağlantısını çözemedim ben. kutsala atatürke, ölenlere falan dalga geçerek laf söylemek kara mizah mı yani? nasıl bir manyak insanlar var çevrende?
0
reanarchy
(23.07.20)
Yasal sınırlar içinde olduğu sürece ben mizahın her türlüsünün normal karşılanması gerektiği görüşündeyim.

Bir kimseye hakaret edilmiyor ise, cinsiyetçi, ırkçı vb. ithamlar yok ise kara mizah bence iyi bir şey.

sıkıntı kara mizahın sınırlarının bilinememesi ya da sınırlar içinde olsa da hazmedilememesi nedeniyle yaşanıyor.

Ofansif mizahı kimse sevmek zorunda değil +1
Biri ofansif mizahı sevmiyor diye ona yobaz demem. Ancak ofansif mizahın ofansif mizah olduğunu fark etmeden bunu ciddiye alıp eyleme geçen adama yobaz derim.

En son yaşanan "Alevileri bir otelde yakmayı bilirsiniz" konulu şaka çok tepki topladı. Ancak bence bu durum 'yakanları' eleştiren bir şeydi ve Alevileri anmaydı. Ancak öyle algılanmadı. Şakayı yapan kadının kendisi de alevi zaten.
0
himmet dayi
(23.07.20)
Bunların yasaklanmasını savunmakla Netflix'in yasaklanmasını savunmak aynı şey. Düşünce özgürlüğü zaten hoşuna gitmeyen şeylerin ifade edilebilmesine karşı olmamak demek. Beğenmeyen takip etmez, olur biter.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.20)
Benim çevremle alakası yok. İnternette hiç dolaşmıyorsunuz sanırım çünkü özellikle görmek istemeseniz bile denk gelmeme ihtimaliniz çok düşük. Burada birkaç link de vardı Atatürk ve öldürülen Pınar'la ilgili örnek olarak ama kaldırıldı. @reanarchy
0
🌸wmeh
(23.07.20)
kara mizahın ironi içermesi gerektiğini düşünmüyorum. bir bağlam içerisinde şaka yaptığında o şaka birbirinden bağımsız herhangi bir grup insana komik geliyorsa mizah yapıyor olursun. kime neden komik geldiğinin ya da arkasında farklı bir amaç olmasına gerek yoktur diye düşünüyorum.

kara mizahın amacı dalga geçmek ya da şaka malzemesine hakaret etmek olmak zorunda değil. kara mizah yapanlar birilerinin kutsal değerlerine saldırıyor olmak zorunda da değil. kendi bağlamı içerisinde komikse o şaka, şaka yapılan kim ya da ne olursa olsun, gülünmesinde sakınca görmem ben.

"bazı şeylerin şakası yapılmaz" düşüncesine toptan karşıyım, her şeyin yapılabilir. ama yeri ve zamanı vardır, herkese de yapılmaz. bir şeyin politically incorrect olması onun tü kaka olduğunu da göstermez.

saldırı kısmında durum genelde şöyle oluyor, birine ya da bir kesime saldırmak için yapılan kara mizahın, mizah olsun diye değil saldırı olsun diye yapıldığı belli olur. ama saldırı amaçlı kullanılıyor diye bu durum kara mizahı kaka yapmaz.

mizahtan anlamamak ayrı konu, insanların neye karşı hassas olduğu ayrı konu. mesela şu şaka çoğumuzu rahatsız etmez.
"My favorite film is The Hunchback of Notre Dame. I love a protagonist with a twisted back story. "
ama skolyozu ya da kamburu olan bir insan için bu şaka bir kara mizah örneği olabilir, o kişiyi rahatsız eder.

o zaman hiç mi şaka yapmayacağız?
tecavüz, atatürk, hitler gibi konular daha büyük kesimler için hassastır. ama yer yüzünde birilerinin bu konular hakkında hassasiyet geliştirmemiş olabileceği gerçeğini unutmamak lazım. hadi hitler ve atatürk daha yerel konular, tecavüz hiçbir toplumda kabul görmüyor diyelim. tecavüze uğramış ve bunu aşıp yeri geldiğinde şakasını yapabilen bir kadına ne diyeceğiz ki?

özünde ahlaki problemler tartışmasını içeren bir konu bu ve nasıl ki evrensel bir ahlak yoksa(olmadığını savunanlar için söylüyorum) kara mizah da sınırı olmayan bir konudur.
0
Bruce
(23.07.20)
kara mizah apayrı bir şey. ofansif mizahla karıştırıyorsun. belli kesimlerce kutsal sayılan değerler üzerine mizah yapmak ofansif mizahtır. kara komedi ise içinde dramatik öğeler barındıran komedidir ve sokak mizahından ziyade kitap, film, tiyatro oyunu gibi sanat eserlerince kullanılır. yani iki terimin birbiriyle pek bir ilgisi yok. gerçi cevaplara baktığımda benden başka kimse de bu yanlışa değinmemiş. sanırım yıllar içinde kara komedinin anlamı değişmiş ve ben kaçırmışım.

soruya gelecek olursak, her açık fikirli insanın yapması gerektiği gibi sakınca görmüyorum. küfür, hakaret vs. olmadıkça (ki doğru üslup ve tavırla o bile olabilir) her şeyin esprisi yapılabilir. fikir özgürlüğü tam olarak bu demek oluyor zaten. beğenmediğim kısmını savunayım ama beğenmediğim kısmına düşman olup yok edeyim dersen (sözlüğün %80'i gibi) chp çomarı oluyorsun.
0
sir gawain
(23.07.20)
Ben gülüyorum. Espri gerçekten kaliteliyse kendi inancıma, beğenime yapılana da gülerim. Mizah, ironi bu tarz şeyleri severim. Ama bu konuda da ikiyüzlüyüz. Bir kesim Allah'a, peygambere yönelik kara mizah yapılmasına karşıdır ama Atatürk'e yapılana ağzını yaya yaya güler. Tam tersi de mümkün. Başka şeyler arasında da böyle bir bağlantı kurabiliriz sadece örnek verdim.

Geçenlerde bir iki standupçı baya linç edilmişti mesela. Ülkenin mizah yapıyorum diyeni de mizahın ne olduğunun hiç farkında değil maalesef.
0
black holes in the sky
(23.07.20)
İyi yapılan kara mizahı severim; gülerim. Mutlaka olması gerektiğini de düşünürüm. Ama dediğim gibi burdakı ince çizgi 'iyi yapılmış' olması. Kara mizah yaptığını sananların bir kısmı saçmalamaktan ve komik olduğunu sanarken antipatiklesmekten ileriye gidemiyor maalesef.

Her işte olduğu gibi bunda da zeka, kültürel birikim vs gibi konular öne çıkıyor/ çıkmalı.
0
fraise
(23.07.20)
Immanuel tolstoyevski'nin konuk olduğu flu tv'deki son videoda her şeyin şakası yapılır mı diye konuştular Canikligil'le. Kısaca aklımda kalan yapılır ama yapılan şakadan ne anlam çıktığı ne niyetle yapıldığı yani örneğin yermek için mi övmek için mi yapılıyor o belirleyici dedi. Bir de mesela bir durumun mağdurları da o durumun üstlerindeki ağırlığını azaltmak için şakasını yapabilirler rahatlamak için dedi. Mantıklı geldi bana bunlar.

Dolayısıyla somut örnek üzerinden konuşmak daha doğru olur anlam niyet şakayı yapan kişinin o olaydaki yeri gibi. Bağlam önemli. Gerçi sir gawain'in dediği gibi bu kara mizah değil. Trajik bir durumun içinde olan komik olaylar gibi anlıyorum ben kara mizahı. Mesela Bir Zamanlar Anadolu'daki SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!!SPOILER!!!!!! cinayet olayında savcı-polis-jandarma ceseti bulduktan sonra katilleri ceseti bagajda taşıdılar diye kınadıktan sonra kimsenin taşımak için uygun bir şey getirmediği anlaşıldığında kendileri de yine aynı yöntemi kullanmışlardı.

Konunun başladığı dakikayla beraber flu tv video linki: youtu.be
0
curious mind
(23.07.20)
Mizah turu olarak farketmez.
bir ara Ismet kim ki vardi mesela, ben ona cok guldum. sonra sacmaladilar. ya da lemanda falan cok karikatur olurdu, Ataturkle ilgili.

ama bazi aptallar acik acik sövmeye cesaret edemedikleri insanlara mizah yapiyoruz diye asagiliyorlar, amaclari anlasiliyo zaten. bunlari savunanlarin da bunlardan farki yok.
0
Coma
(23.07.20)
gördüğüm kadarıyla atatürk'e ,kutsallara ağız dolusu küfür etmek serbest ama şu an çok popüler olan bir konuda fikir belirtmek yasak . fikrini söylediğinde gelsin linçler ,gelsin hesap kapatmalar . illaki sürü ile aynı görüşü paylaşmak zorundasın.paylaşmıyorsa da çeneni kapatacaksın.
0
x571
(23.07.20)
yukardaki cevapları okumadım ama;

bu tarz şeyler bu topraklara fazla geliyor ne yazık ki...herkesin bir kutsalı var ülkede mübarek.. ofansif olsun, kara mizah olsun herkes her an her şeyi yanlış anlamaya müsait.

"bana niye baktın" diye insan bıçaklayan var...

ama normatif olarak düşünürsem herhangi bir ifadenin esprinin "olmaması" gerektiğini düşünmüyorum.

kutsallarla da ilgili fikir beyan edilebilmesi hatta stand-uplarda espri malmzemesi yapılabilmesini isterdim.

Şu ölümlü dünyada 2 bacaklı, 2 kollu, tek ağızlı sıradan bir insan evladının kendi şahsi fikrinin ya da esprisinin başkalarını bu kadar etkilemesi çok üzücü. gül geç. umursama geç.
0
AlsterWasser
(23.07.20)
zor konu. mizahın sınırı yoktur, hele yasal sınırı hiç olamaz. bugün sınır buradar, yarın kurnaz köylü sınırın üstünden kazar sen tarafa atar. sınır bi bakmışsın kıçına girmiş.

mizahın her türlüsü türkiye için çok zor konu. bu yüzden bu kadar çok ve güzel üretilebiliyor. ha neden zor konu, çünkü bizim esasa dair çözmemiz gereken problemler varken biz hala usul tartışmaları yapabilecek kadar kendinden bi haber insanlarız. esas kavgası da hiç vermediğimizden, mizahın anlatmaya çalıştığını değil de, nasıl anlattığını bokluyoruz. yoksa; atam, izindeyiz. iki hafta, her yıl.
0
ahmet oturum cerezi
(23.07.20)
(5)

photoshop metin kutusu

neynep
selamlar, photoshop'ta metin kutusunun köşeleri 90 derece dik değil, ovalimsi şekilli. ve değiştirme yolu bulamıyorum:( nasıl değiştiririm? bounding box deniyor sanırım, google'da da bulamadım öf
selamlar,
photoshop'ta metin kutusunun köşeleri 90 derece dik değil, ovalimsi şekilli. ve değiştirme yolu bulamıyorum:(
nasıl değiştiririm?
bounding box deniyor sanırım, google'da da bulamadım öf
0
neynep
(23.07.20)
ekran goruntusu var mi
0
buenosdias
(23.07.20)
Rengi sayfa rengiyle aynı olan oval bir şekil varsa ona tıklıyor olabilirsiniz. Tüm layerlar'ı gizleyip tekrar deneyin. Fare sol tuşa basılı tutarak metin kutusunu oluşturabilirsiniz direk tıklamak yerine.
0
curious mind
(23.07.20)
Onu bir shape’in içine yazmışlardır muhtemelen.
0
pass
(23.07.20)
ekran görüntüsü ekledim. metin kutusu dışında bişey var, shape layer değil, text box'ın sınır line'ı olarak çalışıyor.
0
🌸neynep
(23.07.20)
Evet şeklin içine yazılmış gibi ama move aracındayken görüntü almışsınız. Text aracına geçip oradaki metni kopyalayıp aynı yere yeni bir metin kutusu yapıştırmayı deneyin sonra bunu kaldırırsınız.
0
curious mind
(23.07.20)
(16)

Feminizm ve toplumsal cinsiyet sorusu

fadetoreality
Selamlar,Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir,
Selamlar,

Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.

Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir, kadın haklarıyla ilgili bir tartışma yapılıyor ama konuşan herkes erkek, gibi eleştirilerle sürekli karşılaşıyorum.

Buradaki sorun -anladığım kadarıyla- toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili, biyolojik cinsiyetle değil. Peki bu tepkilerde neden biyolojik cinsiyet belirleyici oluyor?

Kimse kadınlarımız filan demesin, ben olsam demezdim herhalde, ama aynı sözü Zülfü Livaneli yerine Meral Akşener veya Demet Akalın söyleseydi bu kadar tepki çekecek miydi? Bir erkek ataerkilliğe bir kadına göre daha çok karşı olamaz mı? Söylenen şey doğruysa kimin söylediği çok mu onemli?

Örneğin ülkelerin başbakanlarının kadın olması çok iyi bir şey diye yorumlanıyor. Cinsiyet rollerini tamen ortadan kaldırmak isteyen bir erkek başbakan, kadın hakları konusunda biraz ilerlemeci ama dinsel şeylerden, LGBT+ hakları konusundaki bağnazlıktan sıyrılamamış bir kadın başbakana göre mutlaka daha mı kötü olur?

Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim, beni ilgilendirmez diyebiliyorum. Başka bir şey düşünmeye hakkım olmadığı gibi umrumda da değil kimin ne yaptığı. İşyerinde erkekler şort giymemeli, kadınlar da kısa etek giymemeli diyen arkadaşım kadınlar günü için röportaj verdi mesela. Ama cinsiyet rollerini yerlebir edecek bir erkeğin o röportajı yapması neden kabul edilemez bir şey?

Peki bir erkek eşcinselse ne olacak? Aynı ataerkil lanet sistem onu da ezmiyor mu? Birlikte mücadele edilemez mi?

Ya da Murat Övüç sırf eşcinsel diye LGBT hakları konusunda straight her erkek ve kadından daha mı fazla söz hakkına sahip? Buna hayır cevabını veriyorsanız, fark nerede?

Biraz garip olacak ama, bu erkek egemen sistemin erkekler için büyük getirileri olsa da aynı zamanda bir baskı da oluşturuyor. Hatta bu baskıyı yapanların bir kısmı kadınlar; küçük bir Anadolu şehrinde ev temizleyip cam silen evli bir erkek olsanız komşularınızın garipsemesi ve asağılaması muhtemel. Erkekseniz sporla ilgilenmeli, sürekli kadınlardan bahsetmeli, esinizin ne giydigine karışmalısınız. Şartları sağlamıyorsanız dışlanıyor ve baskı görüyorsunuz. Tabii baskının türü ve şiddeti farklı, cinayetle tecavüzle kıyaslanamaz.

Amacım kavga etmek degil, bana fazla simgesel şeyler diğer politik konularda da (bayrak, andımız vs.) abartılı geliyor, neyi yanlış anladığımı öğrenmeye çalışıyorum. Lütfen kimse birbirine feminazi veya mansplainer demesin. Teoriyi bilen birinden öğrenelim.

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(23.07.20)
kimse esitlik istemiyor ki, herkes ayrimcilik istiyor.
zenciler de ateistler de veganlar da asyalilar da lezbiyenler de feministler de komunistler de.
0
baldur2
(23.07.20)
ala09'un dediği gibi olay üstencilik. "kadınlarımız" vs. ile başlayan hemen hemen her cümle "kadınlar adına konuşuyorum"a geliyor hep. yani livaneli konusunda olay aslında kadınların ya da feministlerin (evet erkek feministler de var) "şu kadınlar ADINA konuşmayı, düşünmeyi, yazmayı, çizmeyi bir bırakın, onlar zaten kendi adına bunları yapıyor ve yapar." serzenişi. livaneli'ye tepki gösterilmesinin sebebi sanırım "okumuşu böyleyse cahili ne yapmaz" olayı. madem kitap yazıp edebiyatçıyım diyorsun, böyle dil ile ilgili mevzuları bileceksin. zira kadınlar hakkında doğru söylenmek istenip yanlış söylenen her şey dilde, söylemde bitiyor.

feministlerin büyük kısmı erkekler bizi savunmasın demez ayrıca. erkekler genelde "korumacı" yapısıyla üstenciliğe yeltendiği için tepki görüyorlar. bir nevi mahalle abiliğine, namus-ahlak bekçiliğine soyunuyorlar ister istemez.
0
lesmiserables
(23.07.20)
Bu mevzular benim de çok kafamı karıştırıyor. Sanırım asıl öfke, bu tarz açıklamaların bir kadının canice öldürülmesinden sonra bir erkek tarafından yapıldığı için geliyor. Haluk Levent'in dedikleri mesela. Adamın söylediklerinde bir artniyet görmedim ben. Değindiği nokta çok yanlış gelmiyor. Kadınların kendilerini erkeklerden korumak zorunda hissetmesinin bile çok üzücü olduğunun farkındayım. Ama yarın hemen kadın cinayetlerinin bitmeyeceğini herkes biliyor. Bu yüzden kadın olarak kendimizi korumak zorundayız, inkar edilecek ya da karşı durulacak bir konu yok bence pratikte. Gündüz bile yürürken biri bizi takip ediyor mu diye bakıyoruz, taksiye binince telefonda ailemizden birinin numarası açık oluyor, gece geç saatlerde dışarıda olsak hep endişeyle duruyoruz aslında. Bunlar problem ve bunlar için önlemler alıyoruz ister istemez.

Twitterda farklı fikirleri herhangi bir bilimsel temellendirmede bulunmadan, sırf canları öyle istiyor diye biraz süsleyerek cinsiyet, LGBT gibi konularda hassas olan insanlara çok rahat pazarlayan bir kitle var. Toplumun yüzde doksan dokuzunun bu konuda bilgisi varsa o da sosyal medya paylaşımlarından ibaret. Haluk Levent de mesela zaten bu konuda bilgili olduğunu iddia eden bir adam değil. Bilgisizse konuşmasın diyorsanız da haklısınız. Adam bence orada tamamen iyi niyetinden, toplumsal bir konuya duyarsız kalmamak için bir şeyler söyledi.

Bir kadının böyle öldürülmesinin utancını ve üzüntüsünü hepimiz duymalıyız, bu insani bir şey. Ama bunun üzüntüsünü bir hafta sonra unutuyoruz geriye hep teorik tartışmalar kalıyor. Onları da Twitterda bilen üç beş kişi vardır, bilmeyip biliyormuş gibi satan yüzlerce kişi.
0
black holes in the sky
(23.07.20)
Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok değil, gayet konuşabilirler ve konuşuyorlar da. Ancak edebiyatçı birinin kadınlar için iyelik eki içeren bir cümle kurması bence doğru değil. "Benim kadınım" dediğiniz zaman ne kadar itici oluyorsanız "kadınlarımız" dediğiniz zaman da o kadar iticisiniz demek isterdim kendisine.
Öte yandan azınlık hakları koruması sırasında zaten toplumda seslerini az duyuranların kendileri için konuşmaları ve ön plana çıkartılmaları gerekirken bir bakıyorsunuz kamera önünde adamlar kadın hakları konuşuyorlar, doğru değil. Varsa bir icraatın bunu yaparsın hatta bunun sunumunu da siyaseten bir kadın takım arkadaşına yaptırırsın LGBT hakları için de öyle.
0
SiyamkedisiZorro
(23.07.20)
Akpli kadınlara bakarsanız, orada ne işi varmış lafını söyleyen kemik kitlelerden biridir.

Feministler bu aşırı duyar kasma işini bırakıp 13 milyonu bulan bu kitlenin kendi cinsiyetine ait düşmanlığını kırması gerekir.
0
Unde bach canim
(23.07.20)
Elimden geldiğince açıklayıcı olmaya çalışacağım;

Öncelikle içselleştirilmiş ve veya normalleştirilmiş ataerk diye bir şey var. Nazım Hikmet’in eserleri de ataerkil yapının ağ babası. Ama sorsak belki o da feministti. Bu olay bunun gibi bir şey. Önemli olan öz eleştiri yapmak, sizin şu an yaptığınız gibi araştırmak sonra da değerlendirip gerekirse kendini düzeltmek. Yani erkeklerin bu konularda farkındalığı, duyarlılık kanalları, algılama ve görme biçimleri takdir edersiniz ki kadınlar gibi değil ve olamaz. Ama öğrenilebilir.


“Kadınlarımız” tıpkı “kadınlar size emanettir” diyen kutsal metinler gibi yanlış anlamaya ve yanlış rol inşaasına sevk eden birşey. Kadınlar “kadınlarımız” dese elbette bir sorun olmaz. Konu aynı şey değil. Bu iyeliği kullanmak için sağlam “ortaklıklar” “ortak değerler” gerekir. Çocuklarımız, öğrencilerimiz, sorunlarımız, bayramlarımız derkenki gibi.
“Kadınlarımız” sözündeyse -hele ki erkekler tarafından kullanıldığında “...” la yükümlü olduğumuz anlamı çıkıyor. Neden bir canlının bireysel duruşu ört pas ediliyor?


“Babam bizi güçlü yetiştirdi, erkek gibi büyüttü” söylemlerinde olduğu gibi. Bunlar ataerki yeniden üretir, pekiştirir. Belki niyet bu değil ama isteyerek veya istemeyerek buna hizmet ediyor.
Dikkat çeksin diye ileri taşıyarak başka bir örnek vereyim;
“we can do it” sloganı ve kol kasını sıkan kadın capsi gibi. Bu da benzer şekilde erkek=güç, kadın güçlü olmak istiyorsa erkek gibi olmalı anlamını yeniden üretiyor. Oysa eminim kullanan insanlar bu amaçla paylaşmıyor bu görseli.
Neyse bunları örnek olsun diye yazdım, sorunuza dönelim.

Murat övüç ve eşcinseller. Murat Övüç eşcinsel midir bilemem, ben kendi adıma sanmıyoum ama olabilir. Eşcinseller homofobik olabilir, ataerkil olabilir. Hatta öyle de bir olur ki :) özellikle eşcinsel erkekler ne demek istediğimi anlayacaktır.

Bakın ataerkil yapı çok tehlikeli ve herkes için bir tuzaktır. Farkına varması belli bir eşiğe kadar, yeterli duyarlılığı kazanana kadar zordur.

Şunun artık hakkını verelim, bebekliğinden okula işe hayatın her alanına kadar nefes alışından duygularından bedeninden tutun da düşüncelerine kadar her şeyini gizlemeye çalışarak varlığını hep bir korku üzerinden inşaa eden kadınlarla kıyaslandığında erkeklerin, “kadınlarla ilgili konularda” kadınalar için yeterli çözümler sunamaması doğaldır. Bu kötü ya da bir eksik bir durum değildir.

Ancak gerçekten samimiyetle erkekler kadınlarla ilgili bu tip konularda, şiddet, nefret içerikli olaylarda ve söylemlerde bir şeyler yapmak istiyorlarsa kendi içlerinde çözümler üretse çok çok daha etkili ve içten olur.

Zülfü Livaneli, biz erkekler diye başladığı bir açıklama yapsaydı ya da “erkeklerimiz” diyip eleştirilerde bulunsaydı çok daha faydalı olmaz mıydı?
Erkekler de kadın dayanışmasına katılsın kesinlikle bunun gerekli olduğunu düşünüyorum ancak erkekler kahvelerde, arkadaş gruplarında, Whatsapp yazışmalarında/gruplarında, iş yerlerinde toplantılarda kendi aralarında bu konuları gündemlerine alsalar ya mesela. İşte o günler gesle muhteşem olurdu.

Geçenlerde burda bi soru vardı; karısını aldattı bilinen biri var ailece görüşüyorduk şimdi ne yapmalıyım diye soruyordu bir erkek yazar. İşte böyle durumlarda bu adamlara yüz çevrildiğinde,

Hani geçenlerde davası süren bir olay oldu, bi erkek eski karısının özel fotoğraflarını erkek whatsapp grubunda paylaşmıştı. Düşünsenize adamın aşağılığını değil yalnız o grupta onca erkeğin duruma okey demesini ya da o herifin bunu yapmaya çekinmemesini.
İşte erkekler kadınlar için kendi aralarında -olumlu anlamda- örgütlenebildiğinde bir değişim olabilecek.
0
jimjim
(23.07.20)
AKP'ye güçleri yetmediği için Livaneli gibi güçsüz insanları eften püften sebeplerle linç ederek öfkelerini dindirmeye çalışıyorlar işte. Bi de ucuz yoldan erdem sinyallemesi.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.20)
Kadin haklariyla ve kadinla ilgili konusan herkes evet erkek. Bu hep böyleydi bu kulturde, Osmanli´da kadin cemiyeti kurarlardi, kadin uyesi olmazdi cemiyetlerin. Ya da kadin dergilerinde erkekler yazardi. Kadinlarin kendilerine alan acmalari hep zaman aldi ve kendi beyanlarinda kendileri konustuktuktan sonra oldu bu.

Basbakan karsilastirmasi konudan sapmis. Sadece bir degiskenle biri iyi digeri kotu olmuyor.

Bakin kendinizi nasil da soz soyleyecek konumda hissetmissiniz:
"Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim"

Kadinlarin nasil davranmasi gerektigi hakkinda beyanda bulunmayin mesela. Acik fikirli oldugunuzu belirtmissiniz. Ben gelsem, "erkeklerin sort boyu konusunda bircok erkekten daha acik fikirliyim." desem olur mu? Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?
Bu konu, benim acik ya da konservatif fikrimi paylasmaya cüret edebilecegim bir konu mu acaba?

Beyanda bulunmak zorunda hissetmediginizde inanin kadinlar icin cok daha guzel bir dunya olacak. Kadinlar kendileri dusunebilirler, romantik hayatlarinin, cinsel hayatlarinin nasil olmasi gerektigini kendileri bilirler. Baska bir kaynaktan gelecek acik ya da kapali fikirlere luzum gormeden hem de.

Erkek egemen sistemin suclusu tek bir erkek olmadigi gibi, o sistemin bir gidim disina cikmaya calisan erkek de cezalandirilir. Ustun degerler, herkes tarafindan korunur, bazen de kadinlar bu degerlerin arkasina siginip var olmaya calisirlar. Bu uzay fizigi degil zaten, iki gozu ve kulagi olan her yetiskinin gozlemleyebildigi bir gercek. Bunun sucu kadinda mi yani? Saka mi, nereye el salliyoruz?

Konuyu bilen birinden ogrenelim, evet. Fatmagül Berktay´in Tarihin Cinsiyeti kitabini tavsiye ederim. Orada ulus-devlet ve toplumsal cinsiyet konularindan, o cam silen erkegin kucumsenmesi konusuna kadar bircok dusunce, fikir, akil yurutme bulacaksiniz.
0
buf-e kür
(23.07.20)
Beyanda bulunma zorunluluğu hissetmemek +1

Ataerkil düzen dediğiniz gibi hem kadını hem erkeği mağdur ediyor. Kadınların beyinleri başka türlü yıkanıyor erkeklerin de erkeklikle ilgili başka türlü yıkanıyor. Önce ve daha doğru olanı erkeklerin ataerkil düzenin onları soktuğu “erkeklik” kavramını/algısını değiştirmek. Kadınların nasıl davranacağından öte erkeklerin kadınlara nasıl davranacağını/davranması gerektiği düşünülse, doğru biçimde değiştirilse, düzeltilse daha doğru olmaz mı? Düzeni srogular tartışırken sonuçlarından değil sebeplerinden başlanmalı. Biz de kadınlar kadar mağduruz demek, sadece mağduriyete ortak olmak; hatta kadınların mağduriyetini hafifletmek (o da mağdur bu da herkes öyle o zaman normla&)ten başka bişeye yaramaz. Kaynağını kurutmak lazım. Erkekler hem birey olarak kendilerinde hem de etrafındaki erkek arkadaşlarına karşı bu değişimi başlatsa herkese faydası olacak

Soruyu sormanız çok güzel, bir çok cevap da faydalı olmuş. değerlendirip düşünün eminim bir şeyler değilecek düşünme yönteminizde.
0
rewlack
(23.07.20)
"Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?"

Benim dedigimin bundan farki nedir? Ben de bana mi duser diyorum, bana ne kim ne giyerse giysin, bemim umrumda olmadigi gibi soz hakkim da yok.

Kadinin etek boyuna karisan kadinlar varken bazi erkeklerin kendinde boyle bir hak gormedigini soylemeye calistim. Bunu soyleyebilmek icin bunu soylemem gerekiyor, ama soyledigimde beyanda bulunma diyorsunuz. Beyanda bulundugum sey kadinlarin ne giymesi gerektigi konusunda soz soyleme hakkimin olmadigi.

Ama sunu soylemis oldum tabii. Bazi kadinlar baska kadinlarin etek boyuna ve cinsel hayatina karisiyor, bence karismamali. Evet bu bir erkegin kadin haklari konusunda fikir beyan etmesi oldu.

Oyleyse sorum cevaplanmis oldu. Demek ki kadinlar uzerinde erkek egemen baskinin devam etmesini saglayan kadinlarin konusmaya hakki var, bu baskinin tumden ortadan kalkmasini isteyen erkeklerin hakki yok.

Bol sans dilerim o zaman. Umarim basarili olursunuz.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Abi bunca cevaptan bu mu anlaşıldı cidden?
0
rewlack
(23.07.20)
Şşt durun len kavga etmeyin :p

@fadetoreality kardeşim, söylenmek istenen benim anladığım şu;
Sen iyi güzel öyle düşünüyorsundur iyi hoş, bunu kadınlar gününde açıklamana gerek yok(konuşma yaptılar demişsin ya) sen böyle düşünüyorsan bu zihniyetle mesela iyi bir erkek evlat yetiştir, erkeklere bu zihniyetle açıklamalar yap.iyi örnek ol. Ama ben daha aydınlık ve daha doğru bakıyorum diyerek(evet bence de öyle bakıyorsun) o zaman şu kadınlarla ilgili ben de konuşayım yerine git bu demeçleri erkek arkadaşlarına ver diyolla herhalde. : ))
0
jimjim
(23.07.20)
Son bişey daha ekleyim gidiyorum :)
Ben karşılaştığım bir çok kadından daha açık fikirliyim derken yine kıyasa üstelik kadınlarla ilgili bir kıyasa düşüyorsun. (Bunu enn başta açıklamaya çalıştığım özümsenmiş ataerkil izlere veriyorum, kadın erkek hepimzde var zaten) Dediğin gibi düşünen kadınları haklı bulmuyoruz, evet zarar veriyorlar belki. Ama mesele daha doğrusunu biliyorsam onlar yerine ben konuşayım olmamalı. Mesele ben aydınlık, daha doğru değerlendiriyorum öyleyse bu iyi bakış açısını hangi platformda paylaşabilirim olmalı. Orası da denildiği gibi önce erkek, eril alanlar olmalı. Oralarda sen konuşmazsan kadınlar hiç ifade edemez kendini.

Sevgiler,
İyi günler : )
0
jimjim
(23.07.20)
"Abi benim soyledigim seyden bir hakkim oldugunu iddia ettigim mi anlasildi cidden?" diyeyim ben de. Belli ki birbirimizi anlayamadik.

- Kadinlarin ne yapacagi hakkinda bir soz hakkim yok. Bence kimsenin baskasina karisma hakki yok.
- Sen kadinlar hakkinda fikir beyan edemezsin.
- Evet ben de bunu diyorum.
- Hayir diyemezsin, kadinlarla ilgili bir sey soylemeye hakkinin olmadigini soyleyemezsin. Fikir beyan etme sus.
- ...

Boyle devam ediyoruz su an.

Acik fikirliyim derken aslinda cok iyiyim dedigimi filan mi anladiniz? Hayir, kadinlarin etek boyu beni ilgilendirmez diye dusunuyorum diyorum, insanlarin cogunun kendinde bu hakki gormesinin aksine. Bu beni kendinde o hakki goren insanlardan daha acik fikirli yapiyor. En acik fikirliyim demiyorum ki zaten, keske oyle olabilsem. Relatively diyorum.

Kadin dedigin evinde oturur diyen kadin hic mi yok? Oyle demiyor olmak beni bir parca acik fikirli bir erkek yapmiyor mu o kadinlara kiyasla? Bunu soylemek neden kadinlarla ilgili fikir beyan etmek oluyor? Kadin haklarini sadece kadinlar mi savunabiliyor yani? Tamam o zaman sorumu cevapladiniz dedigimde "bunu mu anladin cidden?" diyorsunuz. E bunu dediginizde bunu anlarim tabii, ne anlayacaktim?

Yok diyorum. Benim kadinlarin, erkeklerin ve digerlerinin kendi hayatlarini nasil yasayacaklarina dair bir sey soylemeye hakkim yok. Bunu soyleyerek de bir hakkim oldugunu degil, olmadigini acikliyorum. Bu beni ustun bir insan da yapmiyor. Daha acik nasil ifade edebilirim bilmiyorum. Hakkimin olmadigini soyledigim icin fikir beyan ettigimi soyluyorsunuz.

Ablam 2 gun once eczaneye sortla giderken ona bakip gulusen kadinlarin yanlis yaptigini soylemem kadinlarla ilgili fikir beyan etmek mi oluyor cidden? O kadinlara gore en azindan bu konuda acik fikirli degil miyim?

Kendimde baskalarinin hayatina dair soz soyleme hakki gordugum tek sey baska insanlarin daha baska insanlarin hayatina karisma hakkinin olmadigi. Buna kadinlarin, LGBT+ bireylerin ve diger sacma sapan ayrimciliga ugrayan herkesin haklari dahil. Hayvan haklari da dahil, vegan olmak icin inek ya da kuş olmama gerek yok mesela, haklarini savunuyorum cunku yanlis bir sey var ortada. Turkiye'de etnik azinlik degilim ama haklarini savunuyorum, siyahi degilim ama haklarini savunuyorum. Peki bu gruplarin eylemlerine katilabiliyorken kadinlarin eylemlerine neden katilamiyorum? (Burada herkes katilamazsin dememis, ama baska diyen kisiler var, o yuzden bu soruyu sordum.)

Kadinlar gununde ben konusayim da demiyorum tabii ki benim haddim degil. Ama bazi erkeklerin bazi kadinlardan daha acik fikirli olma ihtimali yok mu? Kadin yuruyusune o erkeklerin katilmasi bazi kadinlarin katilmasina gore hareketin gucu acisindan daha faydali olamaz mi?

Basbakan ornegi de hic absurt degil, benim sordugum soru oydu tam olarak, ama baska yerlere cekildi. Erkek dolu mecliste kadin haklari tartisiliyor elestirisi surekli yapiliyor, bir yerde kadin yonetici olursa bu bir kazanim olarak goruluyor, niye absurt bi ornek olsun?

Yani beyan edilen fikrin ne oldugundan bagimsiz olarak, beyan eden kisinin biyolojik cinsiyetine gore mi karar veriliyor? Teori boyle mi acikliyor bu durumu?

Teoriyle ilgili bir soru sordum ama nasil olduysa bu bile benim kullandigim dille, acik fikirli oldugumu soylememle ilgili bir seye donustu ve iki saattir nasil kimseyi kizdirmadan cevap versem diye ugrasiyorum. Benim sorum da rocket science degildi oysa.

Hepinize cevaplar icin tesekkur ederim ve iyi gunler dilerim.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Hocam ben tam olarak neyden rahatsız olduğunuzu anlayamadım. Eğer neden erkekler kadın hakları konusunda fikir beyan edemiyor demek istiyorsanız, bir feminist olarak neden etmesin ki tabii ki etmeli derim. Bu basit ifade özgürlüğü değil mi zaten. Teorik olarak örneğin diyelim bir televizyon programı yapılıyor. Katılımcıların hepsi erkek. O kadar kadın haklarıyla ilgili çalışan stk var bu konularda çalışan akademisyenler var programı yapanlar niye sadece erkekleri davet etmiş diye düşünürüm.

Bir de şöyle düşünelim. İşçi hakları konuşuluyor diyelim. Konuşmaya katılanların hepsi fabrikatör patron vs. Bu insanların destekleri tabii ki önemli. Ama patron işçinin yaşadıklarının ne kadarını anlayabilir. Burda patron-erkek işçi-kadın analojisi yapmıyorum ben yalnız. Taciz konusunda tacize uğramış bir erkeğin öne çıkması o kadar önemli ki, işçi yerine onu da koyabiliriz. Bu uğramayan erkeklerin empati kurmasını kolaylaştırır.

Murat Övüç daha fazla söz hakkına sahip değil. Yönelimi nedeniyle birinci elden bilgi verdiği için daha doğru şeyler söyleme ihtimali daha yüksek (tabii bu da patladı dünyadan bir haber dümdüz aptalca şeyler söylediği için ya da belki gey bile değil bilmiyorum). Bir örnek daha vereyim. Şimdi diyelim bir köy var buranın yakınına bir maden ocağı açılacak ya da termik santral kurulacak. Bunun yararı da zararı da en çok köylüye dokunacak. Burada köylünün daha çok söz sahibi olması gerekmez mi?

Bir de yarar konusu var. Açık fikirli erkek başbakanın bağnaz kadından daha yararlı olacağını söyleyemeyiz bence. Kukla bile olsa bir kız çocuğuna bu yapılabilir ihtimal dahilinde mesajı veriyorsa değerli olabilir. Ya da erkek başbakan ciddi anlamda durumu düzeltmek için politika üretiyor aktif çalışıyorsa daha yararlı olabilir. Ya da iş yapmıyor lafta konuşuyorsa ne kadar etkili olabilir. Bunu ölçmek zor.

Kadın hakları konusunda röportaj yapan adamın, kadınların kendini daha iyi ifade edebileceği ortamı yaratmayı çalışması, iş yerinde arkadaş çevresinde, röportaj vermekten daha yararlı. Bunun sistemi kırma ihtimali daha yüksek ve daha akılcı. Ama bence ilki de gayet iyi bir şey. Zaten bir konuda diyalog başlatmak o işi çözmenin ilk adımı değil mi. Neden kabul edilemez olsun. Ama kadın haklarını konuşanların ya da öne çıkanların %90'ı erkekse bu problemli. Niye böyle neden kadınlar öne çıkmıyor bunu sorgulamak lazım. Ama niye erkekler konuşuyor demem ben burda. Kadınlar neden konuşmuyor neden davet edilmiyor derim neden çekiniyor neden ortam yaratılmıyor derim.

Sizin durduğunuz yer toplumun %90'ından ilerde bir yer bence. Söyleyin gitsin insanlar alınır diye düşünmeyin anlatmadan anlaşamayız. Bu ve bunun gibi duyurular da inanılmaz değerli.
0
curious mind
(23.07.20)
Soruyu sorarken rahatsız olduğum bir şey yoktu, varsayımsal bir durum için kuramsal bir cevap arıyordum.

Gelen yanıtların bazıları rahatsız etti, çünkü yapmadığımı söylediğim şeyi yapmışım gibi eleştirildim. Kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etme hakkımın olmadığını söylemek kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etmek olmuyor arkadaşlar. Bunu söylemem de fikir beyan etmek olmuyor. Bunu söylemem de. Sonsuza kadar aynı şeyi tırnak içine ala ala devam edebiliriz.

Ve evet, bu kadar cinayet işlenen bir coğrafyada, erkeklerin neredeyse tamamından zaten hiç ümit yokken, kadınların da bir kısmı öldürülenler için "o da kuyruk sallamasaymış" diyorken, bu şekilde düşünebilmek açık fikirli olmak oluyor. Açık fikirli olmak bir üstünlük değil, başkasına fikir dayatmak da değil, sorgulamak ve daha iyiyi aramak, bulunca da kabullenebilmek demek.

Belli ki sorgulayabilmişim, öğrenmeye çalışıyorum, gelip size danışıyorum. Benim açık veya kapalı fikrime ihtiyacınız olduğunu söylemiyorum, size fikir vermeye de çalışmıyorum. Kendi perspektifimi, dünya görüşümü açıklıyorum ki soruyu niye sorduğum, ne demeye çalıştığım anlaşılsın.

Ben sorumun cevabını insanların ağzına laf yerleştirilmeyen, sözleri çarpıtılmayan, daha akademik bir zeminde de bulabilirim, oradan yola çıkarak kendi okumamı da yaparım. Reddit'te her konuda uzman dolu, keşke en başta orada sorsaydım. CNN Türk tartışma programı seviyesinden iyi olur en azından.

Üstelik benim hakkımda da bilginiz yok, cinsel kimliğimi bilmiyorsunuz, ne bileyim tecavüze uğrayıp uğramadığımı bilmiyorsunuz, diğer politik görüşlerimi, dinlere bakışımı, nasıl bir ortamda yaşadığımı bilmiyorsunuz. Tek bildiğiniz erkek olduğum, bunun üzerine kendi varsayımlarınızla eleştirdiniz.

Belki yine biri cevap verir, bilgilendirmeye çalışır filan. Ama zahmet etmeyin, sağ olun. İyi niyetiniz için teşekkür ederim ama buranın uygun bir ortam olduğuna inanmıyorum artık. Buna rağmen öğretmek istiyorsanız da nasıl bana WhatsApp gruplarında, kahvelerde filan, eril ortamlarda çözüm üretmemi öneriyorsanız, siz de kendi içinizde bu sorunu çözün öyleyse. Bu kadar katilin arasında, sorgulamayıp kendisi cevapları bildiğini düşünen erkeklerin ve kadınların arasında, gelip bize danışan birine niye kızıyoruz diye bir düşünün.

Teorik bir soru sordum, tekrar tekrar kadınların hayatına karışan biri olmadığımı söylemek zorunda kaldım, üstelik bunu söylediğimde de tekrar başa döndük ve kadınlara karışan biri olmakla suçlandım. Döngüden çıkamadık.
0
🌸fadetoreality
(24.07.20)
(4)

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmamız ne anlama geliyor?

curious mind
Şuradaki haberi okudum:https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2020/07/02/numan-kurtulmus-istanbul-sozlesmesinin-imzalanmasi-yanlisti/ Buna rağmen yine suç işleyip salınanları görüyorduk. Şimdi ne olacak ve neden böyle bir şey yapıyorlar sizce?
Şuradaki haberi okudum:
www.gazeteduvar.com.tr

Buna rağmen yine suç işleyip salınanları görüyorduk. Şimdi ne olacak ve neden böyle bir şey yapıyorlar sizce?
0
curious mind
(06.07.20)
idam bile suçlar için caydırıcı değil. bu sözleşme eşitsizlik yaratıyor
0
horowitz
(07.07.20)
Bu sözleşme sayesinde birçok dezavantajlı grubun hakları korunuyordu, kadınlara uygulanan şiddet dahil. Bir avukat arkadaşımdan, epey önce bundan çıkma düşüncesinin olduğunu duymuştum. Şimdi gerçek oluyor.
0
pro9it9is9
(07.07.20)
İstanbul sözleşmesinden çıkmak , toplumun aslına dönmesi demektir. Gereklidir.

Sözleşme oldu bittiye geldi ve zamanında tam anlaşılamadı. Sözleşmenin zararı, hiç bir şekilde yan yana gelemeyecek kişi yada grupların bu sözleşme için ortak hareket etmelerinden de belli oluyor. Sözleşmeden doğan sonuçlar ve beraberinde doğrudan ya da dolaylı gelen bir çok şey sosyal yönden Türk toplumuna da uymuyor. İsmi yerli ama fikren tamamen ithal bir sözleşme.
Şimdi kadını koruyalım derken aileler darmadağın oldu kadına karşı işlenen suçlar da beklenenin aksine arttı. Ayrıca bu sözlemede belirtilen maddeler de net değil, yorumlara oldukça açık.

Sadece bu sözleşmede değil genel olarak yalan sosyal ve kültürel değişim içerisinde kadın hakları korunsun derken, kadın tamamen erkeğe rakip hale getiriliyor.

yine
Aile içi şiddet kavramı da görünen ve bilinenin aksine, aile içi şiddeti sonlandırmak yerine asıl olarak aileyi sonlandırma amacı taşıdığı ortada. Bu kavramın yorumlamış yeni nesil ve devletlerin geleceği açısından da sakıncalı.
Aile bittiği an, etkileri sebebiyle uzun vadede devlette bitiyor.
Genetiğiyle oynanan tohumların fayda değil de zarar vermesi gibi bir durum .
0
Erva
(07.07.20)
@Erva dediklerinizin hiçbirine katılmıyorum ama detaylı açıklama için teşekkür ederim.
0
🌸curious mind
(07.07.20)
(2)

There nerde?

eyeinthesky
This morning beijing officials held the first of what they promised would be frequent press briefings on this epidemic, which is suddenly becoming a consuming threatpromised, there wouldOlmayacak mıydı?Yada olsa yanlış olur muydu?
This morning beijing officials held the first of what they promised would be frequent press briefings on this epidemic, which is suddenly becoming a consuming threat

promised, there would

Olmayacak mıydı?
Yada olsa yanlış olur muydu?
0
eyeinthesky
(03.07.20)
'the first of what they promised' özne burda başka bi şeye gerek yok. there yanlış olurdu.
0
curious mind
(03.07.20)
there olmasına gerek yok çünkü cümlede nesne haline getirme görevi "what" ile yapılmış. zaten bu haliyle there eklersek anlamsız bi cümle oluyor epey.

belki çevirirsem daha rahat anlatabilirim: bu sabah pekin yetkilileri sık yapılan basın açıklamaları olacağına söz verdikleri şeyin ilkini düzenlediler. (cümlede bazı detayları attım konuyla alakasız olduğu için).

"beijing officials promised that there would be frequent press briefings." derken kullanabilirsin tabi, o farklı bir cümle olur --> pekin yetkilileri sık sık basın açıklamaları olacağına söz verdiler.
0
olsen
(03.07.20)
(5)

ingilizce notlarin uzerinden gecmek nasil denir

buenosdias
skip over degil dimi?
skip over degil dimi?
0
buenosdias
(03.07.20)
go over
0
superfluid
(03.07.20)
go over +1
0
neverletyougodown
(03.07.20)
go over, go through.

skimming farklı biraz.
0
trixi
(03.07.20)
review de denebilir.
0
curious mind
(03.07.20)
Read over, look over, read through, look through. Hepsi olur.
0
gayda
(03.07.20)
(1)

İngilizce çeviri ricası (kontrolü ?) 2 cümle

fezagezgini
1) Çağımızda insanlığın karşı karşıya kaldığı temel zorluklardan biri, dünya nüfüsuna istenen yaşam standartlarını karşılayacak yeterli enerji sağlamaktır.One of the main challenges facing humanity in nowadays, is the provide enough energy to the world population to meet the desired living standards
1) Çağımızda insanlığın karşı karşıya kaldığı temel zorluklardan biri, dünya nüfüsuna istenen yaşam standartlarını karşılayacak yeterli enerji sağlamaktır.

One of the main challenges facing humanity in nowadays, is the provide enough energy to the world population to meet the desired living standards.

2) Şu anda ki enerji arzının yaklaşık % 85'ini sağlayan fosil yakıtları, bu talep artışına yetişemeyecek seviyeye gelecektir

Fossil fuels, which provide approximately 85% of our current energy supply, will not be enough this demand increase.

Aslında şuanda Türkçe olarak düzgün cümle kurduğumdan bile emin değilim. evet translatee yazdım, doğru gibi ama değil gibi geliyor :)

Teşekkürler :)
0
fezagezgini
(24.06.20)
One of the main challenges humanity faces nowadays is providing sufficient energy to the world population to meet the desired living standards.

Fossil fuels which provide approximately 85% of our current energy supply, will not be enough when this demand increases.

derdim ben olsam.
0
curious mind
(24.06.20)
(9)

zorunlu olmadan yapilan iyiligin miktari

in vino veritas
https://twitter.com/tolgaakpinar/status/1273528995062198272?s=19twitter'da, sozlukte linc etmisler kadini 10 euro da para mi hic birakmasaymis vs vs. diye. kadinin icinden gelmis oyle bir sey yapmis, yapmayabilirdi de kim ne diyebilirdi? bu durumda bile kadinin biraktigi para yuzunden linc edilmesin
twitter.com

twitter'da, sozlukte linc etmisler kadini 10 euro da para mi hic birakmasaymis vs vs. diye. kadinin icinden gelmis oyle bir sey yapmis, yapmayabilirdi de kim ne diyebilirdi? bu durumda bile kadinin biraktigi para yuzunden linc edilmesine anlam veremiyorum insanlar neden boyle? sizin fikriniz nedir? ozellikle lincci tayfanin gorus ve mantikli aciklamasini merak ediyorum.
0
in vino veritas
(18.06.20)
onların nefreti almancılara karşı olduğu için bir yerden vurmaya çalışıyorlar. malatyalı bir teyze 10 tl koysaydı kimse cimri demezdi. almancıları ben de sevmiyorum orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(18.06.20)
Gönülden geçendir. Muhtemelen durumu çok da iyi değil. Ergen veya ergen zihinli kişilerin yorumları bence onlar.
0
Fusha
(18.06.20)
Linç kültürünün korkunç bir yere gittiğine güzel bir örnek. İnsanlar ne yapsa yaranamıyor artık kimseye. İsterse 5 euro bırakır isterse hiç bırakmaz. Her şeyi eleştiren tayfa bir rahat bıraksın artık insanları..
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
Bunu linç edenler muhtemelen isyankar ergen tayfa. Hiçbir şeyi beğenmemeye yemin etmişler.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.20)
En hastasi oldugum da bari 100 euro biraksaymis diyenler. 100 euroyu hayatlarinda gorduklerini sanmiyorum. 100 euroyla burada ekmek falan aliyoruz sanıyorlar heralde. Millet 1.5-2 haftalik mutfak alisverisi yapar tek kisi 100 euroya.
0
logisticsmanager
(18.06.20)
sözlükte de kimse dememiş, kadının durumu kötü olabilir ama muhtemelen kendi parasını bile kazanmıyor başkasının eline bakmak zorunda. para bırakmayıp sadece o notu bile bırakması çok anlamlı. kaldı ki bir öğrenci için 10 euro hiç de az değil, şu anki kurla 76 tl. paraya az demek ayıp bence. 10 lira bıraksaydı da az denmez. herkesin imkanı farklı.
0
curious mind
(18.06.20)
benim takıldığım 10 euro değil de almanya'da yaşayan bir türk'ün yazı yazmayı bilemiyor olması. hem cümle kuramıyor, hem de yazısı çirkin. bu insanlar en gelişmiş ülkelerden birinde refah içinde yüzerken biz burada o 10 euro için adam bıçaklayacak tiplerle birlikte yaşıyoruz.
0
attirmayin makedonun kafasini
(18.06.20)
Makedon hocam, takılmamak lazım. Almanya'ys gidip Almanca öğrenmeyen insan çok var. Ülkemizde de okuma yazma bilmeyen çok fazla insan var. Komşum emekli öğretmen ama karısı okuma yazma bilmiyor. Çok garip ama alışmak lazım artık. Maalesef.
0
Fusha
(18.06.20)
Saçma tabi ki. Bu ona devletin sağladığı bir imkan. Nitekim o kaldığı oda da, yatak da o öğrencinin şahsi malı değil, devletin sağladığı bir imkan yine. Öyle bir not bırakmak zorunda değilken bile harçlık bırakması gayet şık, içimizi ısıtan bir hareket. Ayrıca curious mind +1
0
black holes in the sky
(18.06.20)
(5)

Bu aralar kargolarda durumlar nasıl?

aramızda kalsın
Hala gecikmeler oluyor mu? Son birkaç haftada sipariş verenlerin eline ürünler gecikmeli mi ulaştı? Özellikle Yurtiçi Kargo'dan ürün alan varsa.
Hala gecikmeler oluyor mu?
Son birkaç haftada sipariş verenlerin eline ürünler gecikmeli mi ulaştı?
Özellikle Yurtiçi Kargo'dan ürün alan varsa.
0
aramızda kalsın
(12.06.20)
yurtiçi ve mng'de sorun yaşamadım, sürat hala çok kötü. yine de senin şubeye bağlı olduğunu unutmamak lazım.
0
Bruce
(12.06.20)
yurtiçi ve mng ile sorun yaşamadım +1
0
curious mind
(12.06.20)
Cok dengesiz+1
0
basond
(12.06.20)
Her şey çok çabuk geliyor bana, biraz şoklardayım hatta. Sürat kargo bile 48 saat içerisinde getiriyor. İstanbul'dan Ankara'ya 16 saatte getirilip teslim edilen siparişlerim oldu o.O

Sıralama olarak sanırım HepsiJet > Yurtiçi > diğerleri > sürat > mng derdim.
0
aguen
(12.06.20)
Aras kargoda bi kargom 15 gün bekledi. Onun dışında hep bi iki günde geldi
0
photo85
(13.06.20)
(2)

21 yaşında elektro gitar çalmaya başlamak ve genel sorular

northern eagle
Merhaba, ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. enstrüman konusunda garmon tecrübem var (parmaklarım uzun ve ince) fakat telli çalgılarda deneyimim yok ve şu zamana kadar da sadece dinleyiciydim fırsat bulamadığımdan (veya biraz kendimi kandırdığımdan) ama yaşım alıp başını gitmeden önce her gü
Merhaba, ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. enstrüman konusunda garmon tecrübem var (parmaklarım uzun ve ince) fakat telli çalgılarda deneyimim yok ve şu zamana kadar da sadece dinleyiciydim fırsat bulamadığımdan (veya biraz kendimi kandırdığımdan) ama yaşım alıp başını gitmeden önce her gün en az bir kaç saat uğraşarak 3 4 senede bu enstrümanda ciddi bi ilerleme kaydedebilir miyim merak ediyorum?
İkinci olarak piyasadaki yaygın modeller hakkında bilgi verebilir misiniz, bir adult beginner için ikinci el dahi olsa hesaplı bir set öneriniz var mı?
Üçüncü olarak ingilizce ve türkçe önerebileceğiniz ücretli ücretsiz internet kaynakları var mı başlangıç için?
Dördüncü olarak amfi ve gitar arasındaki ilişki ne kadar hayati yani gerçek amfi yerine başlangıç aşamasında gitarı bilgisayara bağladığımızda seste çok büyük bir kalite düşüşü söz konusu olur mu?
0
northern eagle
(16.04.20)
merhaba. bir amatör olarak yazıyorum. ben daha önce kursa gidip bırakmıştım. şimdi selim ışık'ın elektro gitar metodu 1 kitabından ilerliyorum. kitaptan ilerlemek elimde somut bir şeyin olması benim çok işime geliyor. yanında dvdsi de var. onu tavsiye ederim. selim hocanın youtubeda ücretsiz videoları da var ama çok eskiler yine de fikir vermesi açısından faydalı olabilir. ayrıca udemy de dersi de var kitaplarını verdiği.

bunun dışında redditteki guitar subredditinde her şeyi sorabilirsiniz. yarım milyon üyesi var. ayrıca youtube da çok iyi bir araç. mesela form nasıl olmalı gitar çalarken bunu selim hoca pek detaylı anlatmıyor ama youtubeda eminim ki bir sürü video vardır.

enstrüman ve amfi önerisinde bulunamıyorum benimkiler çok eski ama genel kanı satın alırken anlayan biriyle gidip deneyerek almaktır. bir de ne tarz müzik yapmak istiyorsanız ona göre. sizin sevdiğiniz müzisyenler ne tarz gitarlar kullanıyorlar.

bir de david byrne'ın"how music works" kitabını öneriyorum. özellikle müzik yazma düşünceniz varsa. benim bakış açımı tamamen değiştirdi. önceden gitarı elime alınca çalabilecek miyim diye düşünüyordum. aslında olay o değilmiş. gamları notaları bilmek de değil. hiçbir şey bilmeden de çıkan seslerden keyif almak, taklit etmek, küçük bir melodi bulmak, kendini ifade etmek ve müzik yapma dediğimiz şeyin her insanın içinde olması. o yüzden evet metronomla çalışıyorum kitabı takip ediyorum ama artık keyif almak için de çalıyorum ve yeni şeyler deniyorum. çünkü diğer türlü ortaya bir şey koymak zaten mümkün değildi.

bir de youtubeda beğendiğim her gitaristi ve müzisyeni takip ediyorum. brandon acker, rob scallon, ichika nito, gami, adam neely... brandon acker'ın geçen bir videosunu gördüm 5 common practice mistakes o çok yararlı olabilir mesela çalışma yöntemi oluşturmak için.

sonuç olarak elde bir tane düzenli ilerleyecek kaynak olması ve başkaları neler yapıyor bunları görmek için youtube reddit gibi kaynaklardan yararlanmak iyi olur.
0
curious mind
(16.04.20)
gitar ve amfi olarak sattığında çok para kaybetmeyeceğin şeyler almanı öneririm. benim önerim
gitar: squier affinity strat (hss manyetik başlangıç için drive tonda daha başarılı olur)
amfi: blackstar id core 10 v2 olacaktır.
Bu ekipmanları çok zarar etmeden kolaylıkla satabilirsin.
0
allahinadiylaoku
(16.04.20)
(5)

android'de youtube hesabını değiştirme

ahm1
akıllı telefonda tanımladığım bir tane gmail hesabım var. youtube'a vs. nereye girersem oradan giriyor. youtube akışını bozmamaya özen gösteriyorum ama şimdi ders çalışmam lazım, sürekli ders videoları izlersem bir sürü ders videosu önerecek youtube bana ve 4 ay sonra da bitiyor bu ders olayı.youtub
akıllı telefonda tanımladığım bir tane gmail hesabım var. youtube'a vs. nereye girersem oradan giriyor. youtube akışını bozmamaya özen gösteriyorum ama şimdi ders çalışmam lazım, sürekli ders videoları izlersem bir sürü ders videosu önerecek youtube bana ve 4 ay sonra da bitiyor bu ders olayı.

youtube uygulamasına girdiğimde bir hesap daha açıp iki hesap arasında hızlıca geçiş yapabilir miyim başka bir şeye etki etmeden? nasıl yaparım? bir hesap daha açınca diğer uygulamalar, girdiğim siteler vs. de etkilenecek diye korkuyorum.
0
ahm1
(15.04.20)
Yok, birbirini takip etmiyor ama benim yapmak/sormak istedigim suydu: ben "sadece" youtube kanalini degistireyim, youtube kanalini degistirdim diye chrome gecmisi, uzantilari, gmail hesabi vs degismesin ama bunlar degisti maalesef.
0
🌸ahm1
(16.04.20)
benim gmail hesabımda iki youtube kanalı var sorunsuzca değiştiriyorum bir sıkıntı yok
0
argent dawn
(16.04.20)
Nasil yani? Bir gmail adresiyle iki kanal kurulabiliyor mu?
0
🌸ahm1
(16.04.20)
valla bende var ama gmail ve youtube'u çok eskilerden beri kullanıyorum sanırım hesapların birleştirilmesinden dolayı böyle bir şey var.

böyle bir şey buldum redditte deneyebilirsin
www.reddit.com
0
argent dawn
(16.04.20)
android youtube uygulamasını gizli modda kullanabilirsiniz. sağ üstten profil fotoğrafına tıklayınca gelen listenin altlarında.
0
curious mind
(16.04.20)
(7)

günlük ingilizce gelistirmek icin oneriler

carmenta
Merhaba, aslinda ingilizcem iyi seviyede fakat daha cok akademik ingilizce odakli, ve gunluk konusmalarda anlamadigim seyler olabiliyor, slang dile hakim degilim ve bilmedigim bircok phrasel-verbs var, sizlerden dizi onerisi istiyorum ama dedigim gibi daha cok gunluk konusmalarin oldugu diziler eski
Merhaba, aslinda ingilizcem iyi seviyede fakat daha cok akademik ingilizce odakli, ve gunluk konusmalarda anlamadigim seyler olabiliyor, slang dile hakim degilim ve bilmedigim bircok phrasel-verbs var, sizlerden dizi onerisi istiyorum ama dedigim gibi daha cok gunluk konusmalarin oldugu diziler eskiden english extra vardi o tarz bile olabilir. Arada the archers i dinliyorum ama podcast olayini pek sevemedim o tarz bir dizi olsa harika olur. Tesekkurler simdiden.
Bu arada diger takip ettigim dizileri zaten ana dilinde izliyorum genellikle, umarim ne istedigimi anlatabildim :)
0
carmenta
(03.04.20)
okuyun, okuyun ve okuyun. :)kelimeleri, cümleleri not edin.
0
duygusuzromantik
(03.04.20)
@duygusuz inan deli gibi akademik makalaler okuyorum okul icin ve ders kitaplari tabi onlardan baska bir sey okumaya firsat kalmiyor, dizi istememin nedeni biraz da kitaplardan uzaklasabilmek acikcasi.
0
🌸carmenta
(03.04.20)
iyi seviyen varsa günlük dil kullanılan mecralarda gezin derim. ne konuşulduğunu zaten anlarsın ve bilmediğin slang tabirleriaradan yakalarsın, öğrenmiş olursun. reddit mesela, yazı içeriklerinin olduğu sosyal paylaşım siteleri. ya da fb, instagram'daki ingilizce anadil konuşulan yerlerin local geyik sayfaları. dizi de katkı sağlar tabii ama ergen dizileri daha iyi slang öğretir, gençlerin takip ettiği şeylere bak derim. family guy, simpsons gibi politically correct olmaya çalışmayan işler de olur. rick and morty ya da.
youtube'daki çok profesyonel olmayan sohbet kanallarına da bakabilirsin, profesyonel olunca slang pek olmuyor.
0
Bruce
(03.04.20)
bence komedi dizileri bu iş çok uygun. mesela friends çok anlaşılır. sadece temel gramer kurallarını bilerek (cümle sırası, en çok kullanılan tense'ler vs) ve en baştan sadece yes, do, i, you gibi kelimeleri anlayarak çok yol katetmiştim. dil öğrenme amacıyla izlemediğim halde. başka aklıma çok örnek gelmiyor ama popüler listelerden bakarak deneyin. cümleler kısaysa iyidir. himym olabilir. bi de youtubedan casey neistatın vloglarına bakabilirsiniz.

aksan da en çok ne dinlersiniz onu en iyi anlıyorsunuz. podcastler de başlangıç için gereksiz zor bence.
0
curious mind
(03.04.20)
Aradigin British English ise "Real English With Real Teachers" youtube kanalini tavsye ederim. Tam konusma diline yonelik havadan sudan muhabbet, sokaktan adamla roportaj, konusma analizi falan hastasiyim
0
neck_and_neck
(03.04.20)
Burak Öztürk, Etkili Pratik İngilizce videoları ve online özel ders (bu dönemde herkesin paraya ihtiyacı var ve birçok Türk öğretmen bulabilirsiniz)

www.youtube.com
0
kaset
(03.04.20)
@kaset tesekkurler ama Türkce kaynak tercih etmiyorum, belki faydalanmak isteyen baskalari olur.
0
🌸carmenta
(03.04.20)
(4)

kelimelerin hepsini anlayıp birleştirememek

de8s
merhaba ben kelimelerin anlamlarını ve çoğu bağlaçı vs. bilmeme rağmen özellikle uzun cümlelerden anlam çıkarmakta zorlanıyorum. Yoğun şekilde makale çevirme dönemine girdik ne yapacağımı şaşırdım. mesela bu cümle " A search approach has to be carried out deliberately and requires a good knowledge o
merhaba ben kelimelerin anlamlarını ve çoğu bağlaçı vs. bilmeme rağmen özellikle uzun cümlelerden anlam çıkarmakta zorlanıyorum. Yoğun şekilde makale çevirme dönemine girdik ne yapacağımı şaşırdım. mesela bu cümle
" A search approach has to be carried out deliberately and requires a good knowledge on the scope and features of the databases as well as on the ability to build a search strategy in a structured way."

İyi bir araştırma girişimi tasarlanarak gerçekleştirilmelidir ve database özellikleri ve kapsamları hakkında iyi bilgi gerektirir gibi şeyler anladım ve as well as on the ability to build a search strategy in a structured way. cümlesini biraz anlamama rağmen bağdaştıramadım,yüksek ihtimal anladığım kısımlarda hatalı :) ne yapmam gerekiyor derdimi anlattım inşallah birisi çıkar yardımcı olur saygılar.
0
de8s
(29.02.20)
sözlükte karşılık gelen türkçe kelimeyi bilmenin pek faydası olmaz. cümle içinde gördükçe gördükçe anlamı kafada oturur. aynen anadilimizde olduğu gibi. bunun için dile bolca maruz kalmak en güzel yöntem bence. bi de çoğu kişi translate gibi araçları kullanıyor sanırım ama bu o kadar iyi bi şey değil, yanlış yönlendirebilir.

"araştırma yaklaşımı bilinçli bir şekilde uygulanmalıdır ve veritabanlarının özellikleri ile kapsamı hakkında bilgili olmakla beraber, arama yöntemini iyi organize etme yeteneği gerektirir"

maruz kalma çokça materyal tüketme uzun zaman alır ve biraz da severek yapmak lazım onun için. o yüzden vakit ve sevgi yoksa karışık cümleleri aynen yaptığınız gibi bağlaçlardan ayırıp parça parça birleştirebilirsiniz ve translate ve eng - tr sözlük kullanmak yerine kelimelerin cümle içinde kullanımlarını gösteren eng - eng bi sözlük kullanabilirsiniz.

başka bi öneri de, metnin %100'ünü anlamayı beklemeyin genel fikir oluşuyorsa her bilmediğiniz kelimenin anlamına bakmayın. bilmediğiniz kelime sayısı azaldıkça arada çıkan şeyleri bikaç defa gördükçe anlam kafanızda oluşur.
0
curious mind
(29.02.20)
"and..and" diye devam eden şeylerin aslında cümlenin ana fikrine eklenmiş olan "unsurlar" olduğunu cümleyi okumaya başladığın anda anlaman gerekir.

özetle, bağlaça, keliemeye bilmem neye takılma, cümleyi komple oku geç yoksa "tercüme etme" kafasıyla işin içinden çıkamazsın. Bu dil başka bir dil neticede.
0
Avoiding The Puddle
(29.02.20)
Teşekkürler. Çırpınıyorum valla harıl harıl çeviri yapıyorum tam çevirmek istiyorum nedense :D ve evet sözlüğe bakmadan bazı kelimelerin anlamları oturuyor yavaş yavaş. Uzun cümleleri anlayabilmek için çeviri yapmaya, bol bol uğraşmaya devam edeceğim.
0
🌸de8s
(29.02.20)
Gramer çalışmanızı öneririm, yoksa biryerden sonra gereksiz ekstra çaba harcamış olacaksınız. Gramer ile o takıldığınız yeri anlayınca devamı gelecek, bu şekilde yanlış öğrenme durumu da olabilir. Uygun fiyata özel ders bakabilirsiniz.
0
kaset
(29.02.20)
(8)

Geçen hayatınızı "yaşadım" kabul ediyor musunuz?

outis2
yoksa yaşamak bu değil diyenlerden misiniz?sizin için yaşamanın ölçütü ne?nefes almak mı? istediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mı?2-3 haftalık yurtdışı tatili için yıl boyunca çalışıp para biriktirmek mi?
yoksa yaşamak bu değil diyenlerden misiniz?
sizin için yaşamanın ölçütü ne?
nefes almak mı? istediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mı?
2-3 haftalık yurtdışı tatili için yıl boyunca çalışıp para biriktirmek mi?
0
outis2
(09.01.20)
Diyorum, elime geçen fırsatı bunu diyebilmek için kullanıyorum. Beni mutlu eden ufak tefek şeyleri yapabiliyor olmak, bunlara zaman ayırabilmek bile yeterli benim için.
0
Bruce
(09.01.20)
benim için yaşamanın ölçütü değişmek. seneler sonra hala aynı kişi olursam, hiçbir şey yaşamamış, hiçbir fikrimi test etmemiş, korkularımı aşmaya çalışmamışsam, bir hikayem yoksa yaşamıyorum demektir. bu göreceli olarak kontrol edebildiğim bir şey.
frekansların tuttuğu insanlarla karşılaşmak ve hayatın öyle anlamlanması var bir de. böyle insanlar varsa hayatımızda yine yaşıyoruz demektir ama bu 'başarılacak' bir şey değil bence, zorla olmaz. o yüzden ilk kısım asıl önemli.

başka bir deyişle önce kendinde sonra da etrafında gördüğü problemlere yararlı çözüm arayışındaysa bir insan yaşıyor demektir. bu da aynen bir organizmanın etrafına adapte olması ve tepkiler vermesi gibi somut bir ölçüt.
0
curious mind
(09.01.20)
Yaşamayi manevi olgunluğa ulaşmak, tekamülde ilerlemek olarak görüyorum. Ote yandan modern dunyanin sunduğu imkanlara sahip olmak ve kaliteli yaşamak istiyorum. Hem ruhun hem modern dünyanin gerekliliklerini karşılamak zor. Bir süredir ikisinde de geri gittiğimi hissediyorum.

Velhasıl, bir kac gün önce bunu düşündüm ve "şimdi ölsem hayatımı boşa geçmiş saymam, bir çok deneyim edindim ama bundan sonrası için daha fazla çaba sarfetmem gerek yoksa hayatımın bundan sonrası belirlediğim yaşam ölçütlerini karşılamayacak."
0
biseysorcaktim
(09.01.20)
kucuk yastan itibaren azar azar para biriktirdim, arab aldim, ev aldim vb. daha sonra yilda 3-4 yurtdisi, 5-6 yurtici tatiller basladi, istedigimi alip yiyebiliyorum vb. ancak bu hayatta ne yaparsam yapayim "keyif" alamiyorum artik... ne en iyi yemek, ne cok iyi bir tatil, ne de muhtesem bir seks.
0
sweetoffice
(09.01.20)
@kasabanın en güzel kız ve @curious mind +1

Şahsen benim arzuladığım hayat, geçen yıllara dönüp baktığımda yaşamaya değer bir hayat görmek istiyorum. Lise yıllarım heba oldu. Üniversitede de çok kayda değer şeyler yapmadım ama değişimin başladığı ve altyapısının olduğu bir dönem oldu. Zaman zaman eksiklik hissettiğim oluyor ama bunu kabul etmeye çalışıyorum.

Birkaç ay önce kuzenim eşi 2016 senesine ait bir fotoğraf yolladı. Baba tarafındaki tüm kuzenlerimle evden kaçış oyunundan sonra çektirdiğimiz bir fotoğraftı.

3 senenin nasıl geçtiğini anlamadığım söylediğimde kuzenim eşi, demek ki güzel geçmiş dedi. Bunun üzerine geçen 3 seneyi düşündüm. Yaşamaya değer bir 3 sene geçirdiğimi düşündüm.

Üniversitedeyken arkadaşlara diyordum sinemaya gideyim diye ama gidemedik. Neden sinemaya gitmek için başkalarına ihtiyacım var ki diye düşündüm. Hep tek gittim. Final dönemi bitiyordu, son sınav sonrası ilk yemeği yiyordum - özellikle Burger King - sonrasında sinemaya gidiyordum. Bugün düşününce iyi ki de gitmişim diyorum.

15 - 23 yaş aralığında harcadığım boş zamana çok üzülüyorum ama yine de o zamanlar da hayatımın bir parçası. Çalışmaya başladıktan sonra karakterimin geliştiğini, olgun biri olduğumu ve halen bunun üzerine koyduğumu görüyorum. 2014 senesinde anksiyete tanısı koyuldu. Kendi içimde yaşadığım endişelere, krizlere rağmen çalışmaya başladıktan (2013 Aralık) yaşamaya değer bir hayat görüyorum.

@kasabanın en güzel kız

Farklı deneyimler yaşamak, okumak, gezmek, dil öğrenmek güzel çaba fakat biraz seçici olmak lazım. Her şeyi yapacağım diye, güzelleri gözden kaçabilme durumu da var.

@curious mind

Keşke çevremizde frekansların tuttuğu insanları olsa. Sanırım hayatımda eksikliğini hissettiğim frekansların tuttuğu insanlar. Tek başıma yetibiliyorum çok şükür fakat yine de çevremde anlaşabileceğim insanlar olsa dediğim oluyor.
0
put it in your appropriate place
(09.01.20)
yasamak ne demek bilmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.01.20)
Yaşamanın ölçütü benim için yeni biriyle ilk tanışmandan seks yapana kadar ki süreç. Onu dışında yaşadım saymıyorum.
0
Hakan1980
(09.01.20)
tabii ki yaşadım sayıyorum. şöyle düşün: şu ana kadar yaşadığın hayatı beğenmemeni, daha fazlasını istemeni sağlayan şey bile esasında senin şu ana dek yaşamış olduğun hayat. bugün "umarım akşama yiyecek bir şey bulabilirim" değil de "et neden bu kadar pahalı? keşke daha sık et tüketebilsem" diye hayal kurabiliyorsan bu bile aslında bir şeyler yaşamanın, bir noktaya gelmenin, bir çeşit gelişimin ve değişimin sonucu. o açıdan ben tabii ki geçen hayatımı yaşadım kabul ediyorum. çok daha iyi ve renkli olabilir miydi? kesinlikle. objektif bakarsan, hayatımı "tırt" bile sayabilirsin ama ne çıkar? bence insan yaşadığı hayata bakıp da "ulan boş yaşamışım" diyebiliyorsa, zaten çıkarması gereken dersi çıkarmıştır. çünkü öteki türlü yaşamanın sınırı yok. çok çılgın, akıllara zarar bir hayat yaşarsın ama yine eksik hissedersin. bu somut olarak ölçülebilecek bir şey değil. o yüzden nasıl hissettiğine, nasıl değerlendirdiğine, kendi içinde nasıl sindirdiğine bağlı sadece. ben o yüzden "renkli" ve "özenilesi" bir hayat yaşamadığımı bilmek ve kabul etmekle birlikte kendi hayatımla kesinlikle barışığım, onu yaşadığım için mutluyum.
0
der meister
(09.01.20)
(2)

Telefonun Birden Bire Yavaşlaması

2007
Bi kaç gün içinde telefonum acayip hantallaştı sinir krizine sokuyor adeta. Yeni bir uygulama da yüklemedim. Muhtemelen uygulamar içersinden birisi yapıyor bu hantallığı. Sizin de başınıza geldi mi? Telefona ram temizleyici kurdum. Normal de ram da 65% lerde kullanılıyor. 100% bile değil anlayacağın
Bi kaç gün içinde telefonum acayip hantallaştı sinir krizine sokuyor adeta. Yeni bir uygulama da yüklemedim. Muhtemelen uygulamar içersinden birisi yapıyor bu hantallığı. Sizin de başınıza geldi mi? Telefona ram temizleyici kurdum. Normal de ram da 65% lerde kullanılıyor. 100% bile değil anlayacağınız. Bu durumu derinlemsine görebileceğim bir yazılım biliyor musunuz? Yada farklı önerilere de açığım. Selamlar... (android)
0
2007
(23.12.19)
Bir kapatıp açsana. Geçen aynısını yaşadım. Telefonu uzun zamandır kapatmamistim. Kapatıp açılınca canavar oldu tekrar
0
westblack
(23.12.19)
ayarlar > depolama > önbelleğe alınan verileri temizle'yi deneyebilirsin kapatıp açma işe yaramazsa.
0
curious mind
(23.12.19)
(10)

İngilizce e-kitap arşivi

filteria
Gutenberg gibi ücretsiz ama telif hakkıyla korunan, "çağdaş" eserleri de bulabileceğim bir yer? Archive.org'tan ödünç indirilebiliyor ama sürekli tekrar indirmek durumunda kalınıyor. "Şu link iyidir" ya da "şöyle bir arşivim vardı, wetransfer'den paslayayım" diyebilecek bir hayırlı vatan evladı var
Gutenberg gibi ücretsiz ama telif hakkıyla korunan, "çağdaş" eserleri de bulabileceğim bir yer?
Archive.org'tan ödünç indirilebiliyor ama sürekli tekrar indirmek durumunda kalınıyor.

"Şu link iyidir" ya da "şöyle bir arşivim vardı, wetransfer'den paslayayım" diyebilecek bir hayırlı vatan evladı var mıdır mesela?
0
filteria
(22.12.19)
libgen'e giriyorsunuz, kitabi aratiyorsunuz, cikan arama sonuclari sayfasinin sag üst kisminda bir de also search "xxxxx" in fiction kismi vr, oraya tiklayinca libgen'in pek bilinmeyen fiction arsivine ulasiyorsunuz.
0
proteus
(22.12.19)
@proteus:
muhteşem ya. budur aradığım.
40 kere google araması yaptım ama çıkmadı karşıma nasılsa.
çok teşekkür ederim.
0
🌸filteria
(22.12.19)
@proteus bu site gayet yasal görünüyor fakat illegal ama değil mi?
0
a man alone
(22.12.19)
illegal'den ne anladigina göre degisir, sizi söyle alalim (bkz: library genesis)
0
proteus
(22.12.19)
almanya'da torrent kullanmak yasak. ama bu site direk download linki veriyor. sanırım sıkıntı çıkarmaz. biraz reddit'e baktım. orada sorun yaşanmaz diyorlar.

sonuç: site illegal ama süpermiş, sağ ol.
0
a man alone
(23.12.19)
söyle bir de türkce kaynak buldum az önce, meraklisi icin şuraya birakayim.

www.okumedya.com
0
proteus
(23.12.19)
(bkz: z library)
0
baldur2
(23.12.19)
@baldur2
bu kaynak da mükemmel. çok teşekkürler.
0
🌸filteria
(23.12.19)
Türkçe ve ingilizce zengin bir arşiv

twitter.com
0
intern in the house
(23.12.19)
old.reddit.com

libgen ve b-ok.org'da aradıklarımı buluyorum ama korsan tabii ikisi de.
0
curious mind
(23.12.19)
(12)

bu ara ne okuyor ne izliyorsunuz?

curious mind
lost'u yeniden izliyorum ama çok sıkıcı geldi bu sefer. meditasyonla ilgili bir kitap okuyorum ara ara. o da az okuduğum için bitmiyor.
lost'u yeniden izliyorum ama çok sıkıcı geldi bu sefer. meditasyonla ilgili bir kitap okuyorum ara ara. o da az okuduğum için bitmiyor.
0
curious mind
(20.11.19)
Karamazov kardeşler'i tekrar okuyorum ve bu sefer daha bir tadını alıyorum kitabın.
0
rakicandir
(20.11.19)
storytel i keşfettiğimden beri kitap okumuyorum, dinliyorum. okumanın yerini bence yüzde yüz tutmuyor ama iki haftada iki kitap bitirdim. Kemal Tahir den Esir Şehrin İnsanları nı ve Mary Shelley den Frankenstein okudum. Şimdi de Dorian Gray in Portresi ni dinliyorum. Neredeyse yıllardır doğru düzgün kitap okumuyordum, çok iyi geldi aslında. Tavsiye ederim.

Film izlemek için de Mubi ye üye oldum. Sinemayla biraz içli dışlıysan her yerde rahatlıkla bulamayacağın çoğu fena değil gibi filmler yayınlıyorlar. Oradan rastgeldikçe izliyorum. Küçük Korku Dükkanı (196 versiyonu), Sister ve Still Ailce i izledim orada da. Netflix'te en son Bojack Horseman ın son sezonunu izlemiştim. Mindhunter ı yarım bıraktım, ona devam edicem bi ara. Bir de The Irishman i övüyorlar, yayınlandığında onu da izlemeye çalışıcam Netflix te.
0
epistemic_regress
(20.11.19)
@epistemic_regress
teşekkür ederim tavsiyeler için. mubi uzun zamandır aklımda. korsandan uzaklaşmak istiyorum. ben de bir filmsever olarak burayı öneririm: www.shortoftheweek.com ilginç güzel kısa filmler var burada.
0
🌸curious mind
(20.11.19)
astronomi makaleleri. gayet zevkli.
0
ya ben lan neyse
(20.11.19)
@aceminick Saray'ın Gözdesi harika film.
0
🌸curious mind
(20.11.19)
Aleksandr Puşkin-Erzurum Yolculuğu.
0
karacigerim vur kadehlere
(20.11.19)
Teşekkür ederim site için. Bakıcam en yakın zamanda. Vizyon filmlerinden de ulaşabilirsiniz Parazit ve Ve Sonra Dans Ettik i bayağı övüyorlar. Vakit bulursanız.
0
epistemic_regress
(20.11.19)
Horace and Pete's
0
olaylar olaylar
(20.11.19)
Storytel gerçekten çok güzel. Beyaz Diş ve Saatleri Ayarlama Estitüsünü kendim okurken sıkılıp bırakmıştım. Storytel'de severek dinledim ve hemen bitirdim. Kablosuz kulaklığım bozuldu. Bozulmadan önce evi süpürürken, bulaşık yıkarken, yemek yaparken falan sürekli dinliyordum.

Yakın zamanda Moliere'nin Cimri'sini dinledim, tiyatro olarak. Sesli kitap olarak da Stefan Zweig'ın Gömülü Şamdan'ını bitirdim. Dizi olarak The Good Place izliyorum. En son izlediğim film de Cinayet Süsü, hafta sonu Parazit'i izlemek istiyorum.

Tiyatro sezonunu da açtım. Radyum Kızları ve Bir Nefes Dede Korkut'u izledim. Kötü oyunlar değillerdi ama bende bir iz bırakmadılar.

En keyif aldığım The Good Place izlemekmiş. Şu an farkettim.
0
petekpare
(20.11.19)
elimdeki kitaplar bitince storytel'e bakarım merak ettim. yazılan kitaplara bakıyorum bu arada. güzel şeyler okuyormuşsunuz hepiniz.

@petekpare
parazit'i sürekli görüyordum vizyonda olduğundan haberim yoktu.
0
🌸curious mind
(21.11.19)
Ay ve Şenlik Ateşleri'ni okuyorum. Bir süredir kitap okuyamıyorum ve gittikçe zorlaşıyor benim için. Acilen silkelenmem lazım.

Bir de tiyatroya verdim kendimi bu aralar. En son Kontrabas'ı ve Hamlet'i izledim. İkisini de çok beğendim tavsiye ederim.
0
rusalka
(21.11.19)
ahmet hamdi tanpnar-huzuru'u okuyorum.shameless başlamış 10.sezonu.onu izliyorum bir de .
0
drako
(21.11.19)
(7)

Wifi telefonda hızlı pc'de yavaş!!

se se ge
MerhabalarAynı wifi hattına cep telefonu ile bağlanıp 20 mbps hız alırken pc ile bağlanınca 2-3 mbps falan ancak alıyorum. Bilgisayarda torrent vs hiçbir şey çalışmıyor. Bunun sebebi ne olabilir günlerdir kurtulamadım bu sorundan. Fikri olan varsa yardımcı olabilir mi lütfen.
Merhabalar
Aynı wifi hattına cep telefonu ile bağlanıp 20 mbps hız alırken pc ile bağlanınca 2-3 mbps falan ancak alıyorum. Bilgisayarda torrent vs hiçbir şey çalışmıyor. Bunun sebebi ne olabilir günlerdir kurtulamadım bu sorundan. Fikri olan varsa yardımcı olabilir mi lütfen.
0
se se ge
(20.11.19)
bilgisayarının wifi adaptörü sıkıntılı olabilir, sürücüsü sıkıntılı olabilir, geri planda update yapıyordur. windows update gerçekten berbat kasıyor bilgisayarı eğer windows kullanıyorsan.
0
reanarchy
(20.11.19)
Tarayıcıda VPN eklentisi varsa açık kalmış olabilir, başıma geldi.

PC eski ise wi-fi alıcısı yavaştır.
0
John Bloor
(20.11.19)
Maalesef sorun bu sayılanlar değil sanırım çünkü bazen kız arkadaşım film seyretmeye gelirken kendi bilgisayarını getiriyor (Apple baya yeni bir model) ama onda da aynı sıkıntı oluyor. Çıldırtan bir sorun haline geliyor bi yerden sonra
0
🌸se se ge
(20.11.19)
evde duran packard-bell marka laptopta bir benzerini yaşıyorum. ayarları nasıl değiştirirsem değiştireyim, laptop'ı pille çalıştırdığımız zaman internet çok çok yavaş oluyor. elektriğe bağlayınca canavar gibi oluyor. aynı problem macbook pro'mda yok mesela.

bu yüzden önerim elektriğe bağlayın.
0
co2s2
(20.11.19)
Telefondan ne kadar alıyorsunuz hız, bilgisayardan ne kadar?
0
synthetic a priori
(20.11.19)
Bilgisayarın wifi adaptörü sıkıntılı olabilir +1

ISS'nin verdiği modem aşırı dandik olabilir. Hatta en büyük ihtimal bu olabilir. Bende de bir tane var o lanet olasıcalardan. Modemin kanal ayarlarını düşürebilirsiniz. Düşük kanalları seçerseniz bağlantı kalitesi artar, yüksek kanalları seçerseniz hız artar. Ama bir süre sonra yine ayar yapmanız gerekir.

Modemi elektronik cihazlardan uzakta bir yere koyun ki bu cihazların yaydığı dalgalar wifi sinyal kalitesini bozmasın. Mümkünse modemi etrafı açık bir yere koyun, dolap içine falan koymayın.

Ama bunlar geçici çözümler. En iyisi siz bir tane wifi sinyal güçlendirici alın ve bu soruna elveda diyin. Çünkü ben de aynı şeyi yaptım ve bilgisayarın başında sövmediğim bir an olmazken internetin keyfini çıkarıyorum artık. Eğer almayı düşünürseniz ethernet girişi de olan güçlendiricilerden alın ki bilgisayarınıza modem gibi bağlayın. Ben şunu almıştım, 1 ay falan olmamıştır belki indirimlerde 150 TL falan oluyor. Son derece de memnunum.
www.hepsiburada.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.11.19)
ethernet kablosu varsa bir de onla deneyin.
0
curious mind
(20.11.19)
(2)

8 vizenin 6'sına girmemek

isimsiz uye
hepsi için raporum var. bir sıkıntı olur mu sizce?
hepsi için raporum var. bir sıkıntı olur mu sizce?
0
isimsiz uye
(20.11.19)
gerçekten hastaysan sorun yok, yok çalışmadığın için girmediysen senin iş sakat. okullar pek sorun çıkartmıyor bu konuda, hocalar da zaten daha zor soruyor.
0
montreal
(20.11.19)
yönetmelikte böyle bir şey varsa sorun olmaz.
0
curious mind
(20.11.19)
(13)

Göğsüme ağrı giriyor, teselli verir misiniz?

yapmayaw
3 ay önce sosyal medyadan konuşmaya başladık. Aynı liseden mezunduk. 2 aydır buluşuyorduk. Bana hayatımda görmediğim ilgiyi gösterdi. Dün itibariyle kesin bitirdik her şeyi. Çok güzel bir kızdı. Hayatımda başka kimse yok, hatta hayatımda hiçbir şey yok. Arkadaşım ortamım falan yok her şeyim oydu. Te
3 ay önce sosyal medyadan konuşmaya başladık. Aynı liseden mezunduk. 2 aydır buluşuyorduk. Bana hayatımda görmediğim ilgiyi gösterdi. Dün itibariyle kesin bitirdik her şeyi. Çok güzel bir kızdı. Hayatımda başka kimse yok, hatta hayatımda hiçbir şey yok. Arkadaşım ortamım falan yok her şeyim oydu. Tek yaptığım dizi film izlemek ve onunla görüşmekti. Devam zorunluluğum olmadığından okula da gitmiyorum. Mezun olmama 2 sene var ve mezun olana kadar hiçbir şey değişmeyecek. Dün ağladım. Kaç haftaya unuturum? Uzun zamandır sevgilim flörtüm falan olmamıştı.
0
yapmayaw
(20.11.19)
Hocam, anlattiginiz kadarıyla bu iş devam etse bile sağlıksız ilerliyormus. Bir insana 3 aylık bir süre içinde her şeyim oydu demek ne kadar doğru? Veya mutluluğunu, huzurunu vs her neyse bir insanın hayatındaki varlığına tahvil etmek. Zamanla unutulur ama hem hızlandırmak adına hem de ilerisi için bence hayatına bir seyler katmak iyi gelir.
0
yol
(20.11.19)
İyi de onsuz nasıl mutlu olacağım ki? Başka hiçbir kızla tanışmak konuşmak bile içimden gelmiyor.
3 ay az bir zaman mı? Aklıma sürekli ağustostaki mesajlaşmalarımız geliyor, daha buluşmamıştık.
0
🌸yapmayaw
(20.11.19)
boşluktasın, ilgi alaka iyi gelmiş
karşı tarafla ilgili bir durum değil aslında
çivi çiviyi söker, başkalarıyla mesajlaşmaya başla hemen.
Beni kim naapsın deme, birilerine iyi gelen bir özelliğin var ki bununla da bu kadar mesajlaşmışsın, görüşmüşün.
Bir yerden sonra duygusuzlaşıyorsun merak etme.
İlişki içindeyken iyi ama bitince de aynı içindeki gibi kimseyi rahatsız etmeden / bulaşık olmadan gitmeyi de bilmek lazım.
kızcağızı da arayıp, darlayıp, zorla kendini engellettirecek raddeye getirme işi.
0
Corc
(20.11.19)
Ulan 10 yıllık karımıza bu kadar bağlanmıyoruz!

3 aylık ilişkide bu kadar bağlanmak normal değil, saçmalamayın lütfen.
0
John Bloor
(20.11.19)
@john, İyi de aklıma sürekli bana aşırı ilgi gösterdiği ilk zamanlarımız geliyor. Ben o kadar güzel bir kızla hiç olmadım. Nasıl bağlanmayım?
0
🌸yapmayaw
(20.11.19)
herkesin acısı kendine göre ağır ama 2-3 aylık insanların arkasından bu kadar dağılmak normal değil. Emin ol yeniden birinden hoşlanmaya başladığında gayet de tanışmak, konuşmak içinden gelecek. 5-6 yıllık ilişkiler bitiyor, evlilikler bitiyor, herkes yeniden seviyor. sonra çok gülersin kendine. çık biraz sosyalleş, zihnini meşgul et.
0
aquarium
(20.11.19)
@aqua, hoşlandığım biri de benden hoşlanmaz ki genelde. 2 3 ay az bir süre değil ki.
0
🌸yapmayaw
(20.11.19)
Olm deli misin ya? 3 ayda bu noktaya nasıl geliyorsunuz mg?
0
datnet
(20.11.19)
bence tam olarak sorun bu ''her şeyim oydu'' bunu değiştirmeye çalış,kimse senin her şeyin olmasın.Bir daha bu kadar sorun olmaz.
0
wacot
(20.11.19)
Bu kişiye aşık olmamışsınız. Bu da aşkından ölüp bitmek yüzünden değil. Bence aşırı asosyal bir insansınız. Bu kişi de sizi bir noktada sosyal hayata bağlamış. Şimdi bu bağlantıyı kaybetmiş olmaktan ötürü bi bunalıma girmişsiniz. Durum bundan ibaret. Çözümü de bence, madem öğrenciymişsiniz, öğrenci klüplerine falan takılıp sosyalleşmeye çalışın. Okulun halı sahacı tayfası varsa onlara takılın, halı sahaya gidin. Ya da ilgi alanlarınıza göre başka aktivitelere katılın. Unutursunuz, kimler unutulmuyor ki...
0
radio raheem
(20.11.19)
"hatta hayatımda hiçbir şey yok. Arkadaşım ortamım falan yok her şeyim oydu. Tek yaptığım dizi film izlemek ve onunla görüşmekti."

cozmen gereken yer belli bence.
0
hot potato
(20.11.19)
@radio, okula gitmek istemiyorum ve gitmiyorum. Maalesef ki böyle olması lazım, gitsem de bir şey değişmiyor. İşe girmeye çalışıyorum.
0
🌸yapmayaw
(20.11.19)
hot potato +1
öğrencilik zamanındaki imkanları bir daha bulamayacaksın. bölümü okulu sevmiyorsan bunları değiştirmek için adım at. ve gittiğin yerde sosyalleşmek için çaba göster. arkadaşın yoksa ailenle zaman geçir. kardeşin, kuzenin, annen - baban kim varsa. kod yazmayı öğren, dil öğren, bölümünle ilgili kurslara etkinliklere git, çanta dik! aklına ne geliyorsa denemek isteyip denemediğin. ama "mezun olana kadar hiçbir şey değişmeyecek" deyip dizi izlemeye devam edersen tabi hiçbir şey değişmez. çaba göstermen lazım. hayat devam ediyor. kendini fazla yormadan ufak ufak bir şeyler yapmaya çalış.
0
curious mind
(20.11.19)
(9)

Kendi kendime Fransizca yahut Ankara Fransiz kultur

sytprk
Kendi kendime ogrenmek istiyorum kaynak var midir baslangic icin?bir de ankara icin konusursak fransiz kultur yildiz ve kizilay subelerinden hangisini onerirsiniz?
Kendi kendime ogrenmek istiyorum kaynak var midir baslangic icin?bir de ankara icin konusursak fransiz kultur yildiz ve kizilay subelerinden hangisini onerirsiniz?
0
sytprk
(19.11.19)
Elbette kendiniz ogrenebilirsiniz, kursa gerek yok bence. Yil olmus 2019 kurs mu kaldi yani. Apler filan var. Duolingo tavsiye ederim ben fransizcayi oradan ogrendim.

En guzel kaynak duoling bence yurt disina cikarken hic bir sey bilmiyordum hep oradan ogrendim.
0
duygusuzromantik
(19.11.19)
fransız kültür size çok şey katar
0
y e k
(19.11.19)
Peki kizilaydaki mi daha iyidir yildizdaki mi
0
🌸sytprk
(20.11.19)
yildiza giden arkadasim oldu ama hangisi daha iyi bilmiyorum.

Kursa git de zaten evde kendi kendine de calismazsan 0 ilerleme kaydedersin.
0
hot potato
(20.11.19)
ingilizce biliyorsan internette kaynak çok. cümle yapısı benzediği için ingilizce üzerinden öğrenmek daha kolay. ne amaçla öğrendiğin de önemli. konuşmak istiyorsan konuşarak pratik yapmalısın. internet üzerinden ders alabilirsin native speaker'lardan. italki gibi bir siteden mesela.
0
curious mind
(20.11.19)
Eğer sistematik bir yardım almazsan üzgünüm kendi kendine de öğrenemzsin.

Sonuçta her takıldığın veya anlam veremediğin noktada bile birisinden yardım alman gerekecek uzunca bir süre.
0
Avoiding The Puddle
(20.11.19)
Ya sen bakma bunlara. Bir sekilde dil ogrenmisler kibirli kibirli cevap veriyorlar, ogrenilir. Tekrarlayacagim ama yil olmus 2019 universiteler online egitime gecmis dil hayli hayli ogrenilir.

Duolingoda agac yapa yapa ogrenilir. Baska dil filan biliyosan zaten cok kolay olur hepsinin dil yapisi ayni zaten türete türete olur. Banana muz oluyo mesela.
0
duygusuzromantik
(20.11.19)
Bu "çok kolay öğrenilir" diye öğüt veren arkadaşları DELF sınavında iki cümle yan yana kurmaya çalışırken görmek isterdim.
0
Avoiding The Puddle
(20.11.19)
@avoiding

delf melf hikaye moralimizi bozup basarisiz yapiyorsunuz bizi. olumlu yorumlar yazin lütfen. olumsuz ve kibirli seyler yazarak moralimizi bozuyorsunuz sonra ögrenemiyoz.
0
duygusuzromantik
(20.11.19)
(3)

Bilgisayar ekranında üstten not yazma programı vb. bir şey var mı?

gijilti
Mesela ekranda herhangi bir şey açıkken, bir kalemle üzerine not alsam ekranın ve psrntscrnn yapıp notları silsem.Böyle bir şey var mı? Olsa çok işe yarar.
Mesela ekranda herhangi bir şey açıkken, bir kalemle üzerine not alsam ekranın ve psrntscrnn yapıp notları silsem.

Böyle bir şey var mı? Olsa çok işe yarar.
0
gijilti
(10.11.19)
win 8'de ekran alıntısı aracı diye bi şey var. istediğin şekilde ss alıp üstüne çizebiliyorsun. ingilizcesi de snipping tool'du galiba.
0
curious mind
(10.11.19)
lightshot
0
nahtoderfahrung
(10.11.19)
Snipping Tool. Çok kullanışlı ve basit arayüzlü bir programdır.
0
gunlerin kopegi
(10.11.19)
(8)

Şu cümle ne anlama geliyor? Yaygın bir kalıp mı?

wmeh
There was no understanding it.
There was no understanding it.
0
wmeh
(10.11.19)
Gramer olarak yanlış. Understanding sonrası bir preposition lazım en azından of, in, about vs. Anlayış, kavrayış yok ya da anlaşma, uyuşma yok gibisinden informal düzeyde bir konuşma cümlesinde kullanılmış olabilir
0
speedy
(10.11.19)
bir anlama yok.
0
dedim dedim de kime dedim
(10.11.19)
"anlamanın yolu yoktu", "anlamak imkansızdı" gibi. kalıp değil ki bu yaygın olsun, normal cümle işte.
0
der meister
(10.11.19)
i tried. really tried. i have met and talked all the people in the town. try to explain what will happen if we not take some precautions. they have listen with empty eyes. i can clearly see their empty brains just for a couple of seconds look. clearly they even not try to understand. they just listen like they was doing some kind of hearing exercise. every person i have talked forgot everything i said in couple of seconds. there was no understanding it. so i leave the town and move where people at least try to understand what they hear.
0
dedim dedim de kime dedim
(10.11.19)
Sanıyorum bu bi çeşit omition. tam kalibin adini hatirlamiyorum ama. anlayan kimse yok gibi kullaniliyor.

there was no who is understanding who+be+Ving omit ediyor. veya there was no who understands de dese ayni manaya gelirdi. who'yu atip Ving ile kullaniyor
0
onkiloversemtamamım
(10.11.19)
bana da hatalı gibi geldi. daha doğrusu daha önce hiç böyle kullanıldığını görmedim. @onkiloversemtamamım'ın cevabını okuyunca eksiltme mantıklı geldi "there was no understanding (of) it" kimse tarafından anlaşılamıyor, da olabilir mesela. hangi roman bu acaba?
0
curious mind
(10.11.19)
"there was no way of understanding it." olsaydı anlamanın yolu yoktu diye çevirilebilirdi.
0
sinek kral
(10.11.19)
gayet normal bir cumle +1.

arkadaslar her seyi anadolu lisesi ingilizcesi kaliplarina sokarak dusunmeyin. "Understanding sonrası bir preposition lazım" - hayir ne munasabet.
0
hot potato
(10.11.19)
(2)

FR-ENG Paralel Text'ler

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selam,Fransızca-Ingılızce paralel text okuyabıleceğım bır mecra var mı?Günlük dıyalog ya da akademık tartışma olursa super olur. Internette romanlar vs var da pek mantıklı degıl onlardan gıtmek.Not: Klavyem bozuk, bazı harfler yok, ozur dılerım sımdıden.
Selam,

Fransızca-Ingılızce paralel text okuyabıleceğım bır mecra var mı?

Günlük dıyalog ya da akademık tartışma olursa super olur.

Internette romanlar vs var da pek mantıklı degıl onlardan gıtmek.

Not: Klavyem bozuk, bazı harfler yok, ozur dılerım sımdıden.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(30.09.19)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çok saçma bir öneri mi olur? Kararlar genelde iki dilde de var, hukuki tartışma kısımları da gayet akademik.
0
wish i could find a way to disappear
(01.10.19)
beelingua diye bi uygulama var. aynı zamanda okuyor da. benim baktıklarım genelde kısa hikayeydi ama içeriğini genişletiyorlar sanırım. ücretsiz olanlar az değil ama sürekli çalışırsanız bitmesi uzun sürmez.
0
curious mind
(01.10.19)
(1)

İstanbul'daki toplanma alanlari

protrek
Akpartili Cumhurbaşkanımızın belirttiği binlerce toplanma alanını bilen var mı?Bir harita var mı shgm drone uçuşuna yasak harita yapıyor AFAD in böyle bir uygulaması var mı?
Akpartili Cumhurbaşkanımızın belirttiği binlerce toplanma alanını bilen var mı?
Bir harita var mı shgm drone uçuşuna yasak harita yapıyor AFAD in böyle bir uygulaması var mı?
0
protrek
(26.09.19)
depremle ilgili bulabildiğim linkleri ekledim:
eksiduyu.ru
0
curious mind
(26.09.19)
(17)

Deprem Öncesi, Esnası ve Sonrasında Yapılacaklar

curious mind
başlığı duyuru olarak değil soru olarak açıyorum ki, bildiğiniz kaynaklar varsa lütfen aşağı ekleyin. * deprem öncesi, esnası ve sonrasında yapılacaklarhttps://evrimagaci.org/deprem-oncesi-esnasi-ve-sonrasinda-yapilacaklar-374yakınlarınızla paylaşmayı unutmayın. deprem sırasında ne yapacağını bilmey
başlığı duyuru olarak değil soru olarak açıyorum ki, bildiğiniz kaynaklar varsa lütfen aşağı ekleyin.

* deprem öncesi, esnası ve sonrasında yapılacaklar
evrimagaci.org
yakınlarınızla paylaşmayı unutmayın. deprem sırasında ne yapacağını bilmeyen bir sürü insan var.

* beklenen büyük istanbul depremi evrim ağacı yazısı:
evrimagaci.org

yukarıdaki link neden istanbul'da büyük bi depremin beklendiğini açıklıyor. yazı biraz uzun, tüm başlıklara göz atıp önemli bulduğunuz yerleri de okuyabilirsiniz.


deprem çantası hazırlamayı, yakınlarınızla deprem sonrası için plan yapmayı, evinizdeki eşyaları sabitlemeyi, güvenli yerleri belirlemeye ertelemeyin. bulunduğunuz binaya güvenmiyorsanız binadakilerle anlaşıp uzman çağırın şimdi tam sırası, deprem yeni olduğu için binada birlik sağlamak daha kolay olur.

* e-devlet toplanma alanı sorgulama (e-devlete giriş yapmanız gerekli):
www.turkiye.gov.tr

* afad türkiye deprem tehlike haritaları (e-devlet üzerinden giriş yapıp kayıt oluyorsunuz):
www.turkiye.gov.tr

* afad deprem öncesi anı ve sonrası alınacak önlemler:
(teşekkürler jimjim)
www.afad.gov.tr

* harita üzerinde son depremler, fay hatları vb.:
yerbilimleri.mta.gov.tr

* kandilli, son depremler:
www.koeri.boun.edu.tr

* bluetooth üzerinden mesajlaşma uygulaması:
(teşekkürler angelus)
play.google.com
apps.apple.com

* hayatta kalma ipuçları içeren başka bir yazı:
(teşekkürler jazzabel)
www.earthquakecountry.org

(yukarıdaki yazı ingilizce fakat çok kısa bi özetini ve son iki bölümdeki ipuçlarını şuraya ekledim: github.com AYRICA bu gönderideki her şeyi orada bulabilirsiniz. neden? daha okunaklı olması için. çeviriyi buraya eklesem başka maddeler eklenince upuzun bi şeye dönüşecekti, cevaplar çok aşağıda kalacaktı. oysa githubda çeviri ve özet kısımlarını yanındaki siyah oktan (toggle) kapatıp açabilirsiniz.)

* tokyo büyükşehir belediyesi, afete hazırlık rehberi (ingilizce):
www.metro.tokyo.jp

* depremden önce bina kontrolü yapmak:
eksisozluk.com
5 sene bu sektörde çalıştığını söyleyen yazar bilgilerini paylaşıyor.

* deprem seferberliği:
eksisozluk.com
"bu başlıkta insanlar birbirleri için olası istanbul depremi adına büyük önem taşıyabilecek bilgilerini paylaşacak, birtakım problemleri çözebilmek için imkanlar dahilinde kolaylıklar aranacak ve hatta şehrin çeşitli yerlerinde toplanmalar düzenlenecek."

dipnot: katkıda bulunan herkese ve modlara duyuruyu sabitledikleri için çok teşekkürler. çeviriyle ilgili yanlışım varsa ve yazının daha okunaklı olacağını düşündüğünüz bi öneriniz varsa lütfen aşağı yazın.
0
curious mind
(26.09.19)
öncelikle teşekkürler
bu vesileyle doğru bildiğimiz yanlışları ve hiç bilmediğimiz konuları da tartışalım bence.

hatta mod'lar bi sür üstte tutsa ne güzel olur.

paylaştığın linkte deprem sırasında yapılacaklar görselinde masanın altına giren insan var. ben mesela, bunun çok yanlış olduğunu; doğrusunun masadan daha sağlam bir eşyanın (beyaz eşya) konsol vs'nin "yanına" ve diklemesine çömelerek değil; cenin pozisyonunda fakat tepsideki kol böreği gibi yatay şekilde kıvrınılması gerektiğini doğru biliyorum. net olan biri bizi aydınlatabilir mi lütfen?

ya da es geçilen başka konularla ilgili falan..

benden not; deprem çantası için kolay bozulmayacak gıdalara kuru hurma örneği aklıma geldi.
0
jimjim
(26.09.19)
yine zır cahil olduğum bir konu da kolon meselesi. deprem anında "kirişler" yani kapı girişleri/geçişleri tehlikeli fakat what about kolonlar? yani yanına yamacına sığınacağımız koruyucu eşyalar kolon yanında belki.. onlar da tehlikeli mi yoksa tam tersi mi?
0
jimjim
(26.09.19)
afad'in sitesinde

2.Enerji hatlarından, diğer binalardan, direklerden, ağaçlardan ve duvar diplerinden uzaklaşın

agaclarla ilgili ne sikinti var bilen varsa yazabilir mi? ben guvenli olacagini dusunmustum. kapimin onunde bir mandalina agaci var. binadan dusen parcalari fln da biraz tutmaz mi?
0
jimicik
(26.09.19)
Ağaç devrilirse falan diye olabilir mi?
0
jimjim
(26.09.19)
@jimjim, evet deprem aninda agaclar devrilebilir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.09.19)
Modlara teşekkürler.

www.afad.gov.tr
0
jimjim
(26.09.19)
Teşekkürler. Deprem çantası nerede durmalı? Yatağa yakın mı yoksa kapıya yakın mı?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.09.19)
hocam bizimki kapının karşısında duruyor dışarı çıkarken almak için ama allah korusun büyük bi şey olursa da düdük su gibi şeylerin de başucunda olması lazım.
0
🌸curious mind
(27.09.19)
Benim de naçizane bi önerim var; Bridgefy isminde bir program var, internet-gsm şebekesi kesik olsa bile bluetooth üzerinden iletişime imkan veriyor, işinize yarayabilir.
0
angelus
(27.09.19)
99 depremi baz alınarak yapılmış bir araştırma. Ne yapılması ve ne yapılmaması ile ilgili baya bilgi veriyor.

www.earthquakecountry.org
0
jazzabel
(27.09.19)
deprem çantasının kapının hemen yakınında olması lazım. mesela deprem anında mutfakta, salonda, banyoda olsanız çanta için odanıza gidip alıp kapıya ulaşmanız gerekecek. bu da vakit kaybı demek. belki de siz alana kadar çantanın üstüne bir şeyler devrilecek vs. o yüzden kapıya çok yakın, tek hamlede alıp çıkacağınız bir uzaklıkta olsun.
0
tabirimekruh
(27.09.19)
Masa altına girmek kişiyi tavandan sıva parçaları, raflardan şişe tabak vs düşmelerine karşı, hayat üçgeni oluşturmak yani çamaşır makinesi, karyola gibi sağlam bir objenin yanına yatmak ise kolon, kiriş, dolap benzeri büyük ağırlıklara karşı koruyacaktır. Kısaca biri sizi yaralanmaktan, diğeri ölümden korur.
Deprem çantasını yatak odasına değil, dış kapıya yakın bir yere koymalısınız. Çünkü evde bulunduğunuz zamanın büyük kısmını yatak odası dışında geçiriyorsunuz.
Evde varsa baret, bisiklet kaskı vs bir şey, açık alana çıkana kadar, kafanıza bir şey düşmesinden sizi korur.
Büyük depremde en çok sıkıntısı çekilen şeylerin başında kadın pedi ve çocuk bezi vardı. Çanta hazırlayanların göz önünde bulundurması gerek.
0
Mirket
(27.09.19)
@jimjim @Mirket
jazzabel'in eklediği yazıda yaşam üçgeninden bahsetmiş. yanında durduğunuz o büyük ve ağır obje bina farklı şekilde eğilirse güçlü depremde hareket edip sizi duvarla arasında bırakıp ezebilir de diyor. ama mesela kanepe gibi bi şeyse güvenli de olabilir ama bunlar test edilmeli diye vurguluyor. fakat afad ve evrim ağacı yazısında çök kapan tutun tekniğinden bahsettiği ve yine bu yazıda da bunun daha güvenli olduğuna dair sunduğu nedenler ötekinden daha mantıklı geldiği için çök kapan tutun'un daha güvenli olduğunu düşünüyorum.

bu arada ana gönderiyi güncelliyorum kaynak geldikçe. diğer ipuçlarını da soru cevap olarak ekleyebilirim.
0
🌸curious mind
(28.09.19)
Merhaba. Yedek telefon denmiş de, nasıl kullanacağız onu? Hep içinde aktif tuttuğumuz bir sim kartı mı olsun? Yoksa bizim cihaz bozulursa sim kartını ona takıp kullanalım diye mi? İkincisi pek gerekli gelmedi, 1.sinde ise aylık fatura ödememiz gerekir
0
karabasun
(30.09.19)
@karabasun
merhaba. elde şarjı uzun giden akılsız telefonlardan varsa yedek olabilir. bildiğim kadarıyla aynı hat için bikaç tane sim kart çıkartılabiliyor, yeni hatta gerek olmayabilir. bendeki eskilerin bataryaları öldüğü için powerbank aldım yedek telefon almak yerine.

(bu arada görmeyen varsa sözlükte seferberlik başlığı açılmış yukarı ekledim bina kontrolü başlığıyla beraber. seferberlik başlığında change.org kampanyasının linki de var, 132k kişi imzalamış. kamuoyu oluşturmak için çok değerli.)
0
🌸curious mind
(30.09.19)
Sevgili büyüğüm levent pekcan dedi ki "bu hayat üçgeni hafif duvarlı(alçıpan vs.) ve ahşap evler için geçerli. Bizdeki evlerde kullanılan tonlarca betonu olan duvarları tavanları kıçı kırık dolap bilmem ne taşımaz"
Bu üçgen konusu abd çıkışlıymış, onların evleri ile bizimkiler genelde farklı olduğu için bizde çok geçerli olamazmış.
Bilenlerden yorum alabiliriz bence.
0
Bruce
(03.10.19)
bu söylediklerim söyleyeceklerim kendi görüşüm. çoğu da kendi yaşadığım tecrubeler ile sabittir, bahsettiklerim en kötü ihtimal dahilinde uzman kişilerden yardım alana kadar yapabileceğiniz şeylerdir.

ilk önce şunu demek isterim. her şey genel bir durumda. bir formasyon üye birim zemin diyim, berbat olabilir o bölgede ama o binayı zemine göre yaparsanız imalatçı da buna uyarsa sorun olmaz. şu an istanbulun en kötü yerleri kabacı avrupanın güneyi marmaraya bakan kısımları ise ve bunlar olması gibi yapıldıysa sıkıntı olmaz. nereler iyi mesela sancaktepe üstü beykoz arkası tavşantepe arkası gibi gibi buralarda sok buyuk granitler var. en sağlam kayaçlardandır. ama 5 km öteye gidiyorsunuz hem alüvyon vs vs. denizkumu olayı var mesela. şayet denizkumu kullanan kişi çok pahalı da olsa güzel şekilde arındırma yaptıysa denizkumu çok sağlam kırma testı sonuçlaır veriyor çunku sahil plaserlerinde bazalt gibi kireçtaşı gibi güzel malzemeler var. ne demek bu yüzdeyüz yıkılır ya da bu yüzdeyüz ayakta kalır diye bir şey yok. siz her türlü hazırlıklı olmak zorundasınız.

ilk olarak söylemek istediğim şey, deprem anında dışarı kaçmayın derim ben. sebebi ise merdivenler. bu merdivenler çok lanet bir şey. yapması da çok zor zor olduğu kadar sağlamlığı da en az olan imalat. bırak depremi herkes aynı anda üstüne çıksa zıplasa belki de aşağıya sahanlıkla beraber iner. normalde sakal bırakmak gerekirken epoksi yapılıyor falan fişman. neymiş deprem olurken merdiven kullanmıyoruz. yaşam üçgeninde korunmayı bekliyoruz.

2 en üst katlarda oturmak büyük avantaj. hele hele 4-5 katlı binalarda en üst katlar genelde sağlam kalıyor en alt katlar kötü şekilde eziliyor. ve en üst katlarda yaşam alanı kalıyor. nete bakın yıkılan binalara çoğunda en üst katlarda bi hayat belirtisi görürsünüz üstelik sizi buralardan çıkartmaları daha kolay olacaktır.

3. kağıt sıkıştırılamıyor arkadaşlar kolay kolay. eğer evinizde korunaklı bir şey yoksa yatağınızın bazanızın içini kiyafetlerinizle değil. kitaplarınızla ansiklopedilerinizle silme ağzına kadar doldurun. bu durum sizin ezilmenize engel olur. çok büyük koruma sağlar şanzınızı arttırır. depremde hemen korunma pozisyonu alıp bazanın yanına yatın. bazanızın yanında da gerekli temel ihtiyaçlarınızı bulundurun.

4. ve aklıma şu anlık gelen son bilgi. bu çok ilkel bilgidir tartışılır. meslek arkadaşlarımla da tartışıp daha da geliştirmeye açığım.
c30/35 betona 10'luk çivi girmez (priz almış betondan bahsediyorum) girmemesi gerekiyor sokamazsınız hatta c25'e de girmemeli.
biz şantiyede mesela 10 günlük c30/35 betona çivi girdiğinde hemen anlıyoruz hee diyoruz bu beton sıkıntılı. bi numune al arkadaşım. bakıyoruz ki değerler düşük. kırın abi.
evinizde en azından uzman kişiler gelip kontrol edene kadar sizin yapabileceğiniz bir şey var.
gidin nalburdan bi 10'luk çivi alın. bir yerden de beşe on parçası bulun. 30 cm 50 cm fark etmez. beşe ona 10'luk çiviyi çakın. çivi arka yüzeyden çıkmaya çok yakınken artık çakmayın. beşe onunuzu kolona yaslayan yapıştırın ve çakmaya öyle devam edin. şayet bu çivi o kolona 1/1.5 cm'den fazla girerse hele hele neredeyse hepsi girerse bu beton mukavemetini yitirmiştir. bunu birkaç yerine ve birkaç kolona deneyin. o çivinin normal şartlarda yamulup girmemesi gerekiyor. 10luk çivi c25 ve üstü priz almış betonlara girmemeli. giriyorsa durum çok ciddi. çok kaba çok ilkel bir sistemdir ama işe yarar. önbilgi verir. bunu yapıp bırakmayın uzmana gösterin. meslek arkadaşlarımla bu konuda konuşmaya da açığım eksiği gediği olan varsa yazabilir.

edit: sakın aa girmedi bu çok sağlamdir uzmana gerek yok demeyin. bu belirli aralıklar için geçerli, kötünün de kötüsünü bulmaya yarar.

edit2: söylediğim anlaşılmadı herhalde. beşe on demek kereste türü bunun 2. 3. 4 metrelik olanı var gerek yok 40 cm ya da 50 cm de olsa yeter. bu beşeonu alın kolona yaslayın ama kılıcına yaslamayın yanı en geniş olan yüzeyi kolona temas etsin. çiviyi beşeona çakmaya başlayın. çivinin ilerlemesi kereste içindeki hareketini tamamlayınca betona devam etmek isteyecek siz vurmaya devam edin. yani keresteyi kolonnun bir parçası olarak düşünün ve öyle çakın. daha basit nasıl anlatayım bilmiyorum. keresteyi kolona çivi ile tutturur gibi çakın. o çivi 1.5 cm fazla betona kolona girerse kötü durum.
betona doğrudan niye çakmıyoruz sorunun da 3 cevabı var?
1 eline vurma ihtimalini ortadan kaldırırsın
2 çivi sekip gözüne girmez
3 çivi sert yüzey görünce yamulur yanal eksendeki yamulmaları ise kereste tolere eder. kerestenin içindeki çivi nasıl yamulsun. kerestenin dışında kalan kısmı yamulur. yani çakmaya kolaylık sağlar. siz kereste üzerinden kolona çiviyi çakın.
0
turbo sadık
(05.10.19)
(6)

Yazlığa Gidiyorum İndirip İzlemelik Film/Dizi Önerisi

jimjim
internet yok,baymayacak öneriler var mı aşırı uzun olmayan bişeyler?bbc dizileri gibi biraz kısa ya da güzel ispanyolca diziler olabilir.bi de nereden kolay/hızlı indirebilirim?tercihen tür:komedi,kara mizah,polisiye,drama(bayılmadığım türler; mafya, bilim kurgu, komplo teorileri ve distopya, genel
internet yok,
baymayacak öneriler var mı aşırı uzun olmayan bişeyler?
bbc dizileri gibi biraz kısa ya da güzel ispanyolca diziler olabilir.
bi de nereden kolay/hızlı indirebilirim?


tercihen tür:
komedi,
kara mizah,
polisiye,
drama

(bayılmadığım türler; mafya, bilim kurgu, komplo teorileri ve distopya, genel olarak amerikan yapımı, amerikan bağımsız yapımları hariç hollywood tornasından çıkma her şey.. )
0
jimjim
(17.07.19)
Casa de Flores
The Affair
The IT Crowd
0
kaset
(17.07.19)
Sling Blade, Angela's Ashes, The Glass Castle, Sommersby, The Straight Story, Dial M for Murder, Rebecca, Suspicion, The Paradine Case, The Man Who Knew Too Much
0
alfred
(17.07.19)
kara mizah dediğiniz için: www.imdb.com

indirmenin en kolay yolu torrent bence. daha önce kullanmadığınızı varsayarak, şu adımları izleyebilirsiniz,
* qbittorent'i kendi sitesinden indirip kurmak
* 1337x.to'ya gidip 'dead to me' kelimelerini aratmak (en üstte 122 kişinin seed ettiği 1.3 gb'lık olan iyidir)
* yeşil 'magnet download' düğmesine tıklamak
* qbittorent'le açayım mı sorusu gelince onaylamak
* inmesini beklemek

torrent'le ilgili genel bilgi (hatta belki yeni başlayanlar için rehber de) sözlükte vardır. aklınıza takılan bi şey olursa burdan da sorun. ingilizce biliyorsanız 'awesome piracy github' diye aratarak ve reddit piracy subreddit'indeki megathread'de daha çok bilgi bulabilirsiniz.
0
curious mind
(17.07.19)
fleabag,30 rock,hustle
0
Varolus sancısı
(17.07.19)
The good place
Öldükten sonraki hayatı komik bir şekilde anlatıyor.3 sezonluk 20dklık çok cici bir dizi.
0
tulumba
(17.07.19)
Ruby Sparks

Kadın erkek ilişkisine üzerine bir film.
0
put it in your appropriate place
(17.07.19)
(3)

B12 iğnesi yapılırken biraz kan gelmesi?

curious mind
iğneyi eczanede çalışmış bi tanıdığımız yaptı bu sefer evden uzaktayım. normalde yaptırdığım hemşireye kendim yapabilir miyim dediğimde 'kendin yapamazsın kan çıkar mı bakmak lazım' demişti ve hissetmemiştim iğneyi bile yani bayağı üstten yapıyordu sanırım. zaten kutuda kastan yapılır yazıyor.şimdi
iğneyi eczanede çalışmış bi tanıdığımız yaptı bu sefer evden uzaktayım. normalde yaptırdığım hemşireye kendim yapabilir miyim dediğimde 'kendin yapamazsın kan çıkar mı bakmak lazım' demişti ve hissetmemiştim iğneyi bile yani bayağı üstten yapıyordu sanırım. zaten kutuda kastan yapılır yazıyor.

şimdi hem canım yandı hem de biraz kan çıkmış, kılcal damara geldi sanıyorum? hastaneye koşayım mı? kalbim çarpıyor biraz ve terliyorum. aranızda hemşire ya da doktor varsa onlar cevap verirse çok sevinirim.
0
curious mind
(17.07.19)
Enjekte ettikten sonra damara gelmiştir ya da B12 ilacı geri çıkmış da olabilir.Korkulacak hiçbir şey yok.Enjeksiyon yapmayı biliyorsa Aspire etmiştir ve de kan gelmeyince enjekte etmiştir.
0
Varolus sancısı
(17.07.19)
cevap için çok teşekkürler. hemşire bir arkadaşıma da sordum sonradan, ayağını oynatmanda, üstüne basmakta sorun var mı diye sordu. hayır dedim ve çarpıntı da azaldı zamanla. önemli bir şey değil anlatmana göre dedi.
0
🌸curious mind
(17.07.19)
İğne yapılan taraftaki ayağınla pedal basma hareketinin tersini yani ayağını bilekten geri çekme hareketini yapabiliyorsan sorun yok. Yürürken de rahat yürüyebiliyorsan sorun yok.

Lütfen her türlü enjeksiyonu sağlık kuruluşlarında yaptırınız.
0
Trene çelme atan adam
(18.07.19)
(13)

sayısal sıralama 20 bine tıp fakültesi imkansız demi?

for day to break
s.b?
s.b?
0
for day to break
(17.07.19)
Günceli bilemiyorum. 14 yıl önce 12 binle girememiştim ben, hey gidi günler.
0
FAtE
(17.07.19)
düşük olasılık fakat şansını dene yine de. çünkü sıralamalar seneden seneye oynayabiliyor. yeni kontenjanlar yeni üniversiteler yada popüleritesi düşebiliyor. bunu tıptan bağımsız olarak söylüyorum.
0
false pretension
(17.07.19)
benim değil yeğenimin. sağ olun cevaplar için.
0
🌸for day to break
(17.07.19)
Cevap değil ama sakın diş hekimliği, eczacılık, ftr, diyetisyenlik yazmasın. 1 yıl daha hazırlansın tıp okusun.
0
angina pektoris
(17.07.19)
19binle kars almıştı geçen sene
0
mehmed resad
(17.07.19)
@angina pektoris, zaten bu ikici senesi. dişe gider. geçen sene eczacılık geliyordu.
0
🌸for day to break
(17.07.19)
şansı varsa kafkas falan devlet için. kısmi bursla diğerleri gelir alternatifler gelir yüksek ihtimalle.
0
denek hayatım
(17.07.19)
giremezse de tercih yapıp gittiği yerde yeniden hazırlanabilir. özellikle yeni okulundan bölümünden memnun olmazsa. tercih yapmadan hazırlanırsa üstünde çok baskı olur. 20 bin yapabilen biri üstüne biraz daha koyarak yukarı rahatlıkla çeker diye düşünüyorum.
0
curious mind
(17.07.19)
psikolojisi feci bozuk. ailesiyle sorunlu. full matematik çektiği oluyordu denemelerde. o yüzden tutturdu ben boğaziçi matematiğe gidecem. oraya da yetmiyor zaten puanı. hem yetse bile ordan bir halt olmaz diyen var. ablamın kızı olur. bizimkiler de çok kaba davranıyorlar çocuğa. bunlar da ya tıp diyor başka demiyorlar. çok kavgalılar. ben olayların çok dışındayım sadece izliyorum. bu sene de kalırsa evde iyice biter çocuk. ablama da diş hekimliği işsiz kalıyormuş dersem kafası allak bullak olur. çocuğa da yazık olur.

zamanında çok zeki diye şımartıldı siz siz olun çocuklarınıza zeki etiketi yapıştırmayın.
0
🌸for day to break
(17.07.19)
son cümleye kesinlikle katılıyorum. şimdi kaynak veremem hatırlamıyorum ama bunla ilgili bi yazı okumuştum. zeki diye övülen çocuklar başarılı olmalarını dış etkene bağladıkları için çalışmaları gerektiğini düşünmüyorlar. bu nedenle çalışmasını, emeğini övmek daha mantıklıymış ki başarısız olduğunda 'demek zeki değilim' diye kendini bırakmasın. ben de bunu yaşadım. zeki olduğumu da düşünmüyorum ama önemli olmadığını geç de olsa anladım.

aileyle sorunluysa daha zor. gittiği yerde arkadaşları olur hem destek olurlar. yeni tecrübeler edinmek değerli bence, belki fikirleri de değişir. hem de biraz bağımsız olmayı öğrenir (başka şehre gideceğini varsayarak).

EDIT: socialpsychonline.com burda anlatılan şeydi galiba.
0
curious mind
(17.07.19)
Sorudan bağımsız ama dişte nasıl umut yok? İşsizlik dişi de mi vurdu?
0
geçerkenugradım
(17.07.19)
Öğretmenlik yaparım severim demiyorsa okumasın. Boğaziçi iyi, güzel bir kolejde çalışabilir sonrasında ama öğretmenlik farklı bir iş.

Onun dışında katılmıyorum, Tıp hedeflenmişse tamam diğerleri düşünülmüyor olabilir ama diş hekimliği, eczacılık hatta ftr bile tercih edilir. Fizik tedavide de çok güzel para kazanır, eczacılık için eskisi gibi değil diyorlar ama yine ortalamanın üstünde kazanılıyor. Kendi işin yahu, gitsen olur gitmesen olur iyi bir kalfaya bakıyor. Evlense çocuğuna vs kendi bakar rahat rahat. Diş hekimliği nasıl işsiz kalıyormuş onu anlamadım. Biraz maddi durum varsa çok rahat yürünür diş hekimliğinden.

Ama eczacı bacanaktan gördüğüm eczacılık bayan için çok kek iş. Bakkallık belki ama rahat rahat takılır. Bizim zamanında burun kıvırdığımız yok diyetisyenlikmiş, veterinerlikmiş, fizik tedavi bölümleri şuan çok revaçta. Ben Hacettepe fizik tedaviye gitmemiştim mesela yok ortopedi bölümlerine dahil olacak masajcı olursun demişlerdi. Şimdi lenf ödem diye araştırma merkezi kurdular, yurtdışına gidip sertifika alan normal masajcılar bile dandik bir yer kiralayıp seansına en az 200-300 TL alıyor.
0
FAtE
(18.07.19)
akdeniz üniversitesi diş hekimliği geldi.
0
🌸for day to break
(06.08.19)
(25)

İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?

fragile lady
İş değiştirmem gerekiyor. Üniversitede okuduğum bölümle alakalı bir işe ne yazık ki giremiyorum. Yoğun şekilde ilgilendiğim hobimle alakalı iş ilanlarında da o hobinin üniversite bölümünden mezun olma şartı arıyorlar. Bu durumda da bana asistanlık, satış danışmanlığı, müşteri temsilciliği gibi işler
İş değiştirmem gerekiyor. Üniversitede okuduğum bölümle alakalı bir işe ne yazık ki giremiyorum. Yoğun şekilde ilgilendiğim hobimle alakalı iş ilanlarında da o hobinin üniversite bölümünden mezun olma şartı arıyorlar. Bu durumda da bana asistanlık, satış danışmanlığı, müşteri temsilciliği gibi işler kalıyor. Birkaç iş görüşmesine gittim ve insani olmayan şartlar sundular. Haftanın 6 günü, günde yaklaşık 10-11 saat çalışmamı ve asgari ücretle yetinmemi bekliyorlar. Ben gerçekten idrak edemiyorum. Kimse nasıl isyan etmez, bu ülke nasıl ayaklanmaz? İnsan hayatı gerçekten bu kadar kıymetsiz mi ya? Ben haftamın altı gününün neredeyse tamamını verip 2.000-2.5000 TL bandında bir işte çalıştığımda yaşamamın ne anlamı kalacak ki? Bir tek 10 saatlik çalışmanın üzerine akşamlarım ve pazar günlerim kalıyor. Halim kaldı bir şeyler yapacağım diyelim; bu paraya dandik bir tiyatro oyununa bile bilet alınmaz. İnsanlar nasıl yaşıyor bu şartlarda? Bunun adı yaşamak mı ya?
0
fragile lady
(17.07.19)
ne demiş wilde ? "yaşamak çok nadir rastlanan bir eylemdir, çoğu insan sadece var olur" bu gerçeği benimseyerek devam etmek lazım
0
vladimirdökümov
(17.07.19)
taşı toprağı altın diye herkes istanbul'a taşınırsa olacağı bu. ne kadar çok insan yaşarsa, o kadar ucuz işgücü demektir. memleketine taşın, hobini işini evinde yap, internetten vergisiz kayıtsız sat, huzur içinde sakin, stressiz, trafiksiz, gürültüsüz, kavgasız, doğal besinlerle ve içeceklerle, tertemiz havada mis gibi yaşa. canın sıkılınca da atla git istanbul'a istediğin zaman..
0
'
(17.07.19)
bizim gibiler için hayat = mücadele etmek. başka çaremiz yok.
0
candide
(17.07.19)
Herkes niye kimse ayaklanmıyor diyor ama kimse de elini taşın altına koyup ayaklanmıyor. Sen başla kitleler arkandan gelsin.
0
Bartebly
(17.07.19)
evet insan hayatı malesef ucuz
daha da ucuz olsun diye istanbula 1 milyon suriyeli , afgan göçmen daha çektiler.
sen çalışmassan mutlaka bi çalışan bulacaklar.

girişimci ol derim.
0
technicalte
(17.07.19)
hangi bölüm mezunusun? belki girmeni engelleyen şey konusunda sertifika vs. öne çıkaracak bir şey iş görebilir.

maalesef ülke bu durumda, insanlara yazık
0
passion rules the game
(17.07.19)
eger okudugum alanda is bulamazsam ya da bir aksilik olur mezun olmazsam sehirde yasamam. sehirdeki islerde de calismam. insaattir, efendime soyleyeyim, tezgahtarlik falan filan.

is bulamazsam baba meslegi ciftcilik yapacagim. yaylada belediyeden arsa kiralarim. devlet destekleri falan var bu konuda. ciftlik falan kurup tavuk, yumurta sut isleri ile ilgilenirim. kafamda bu dusunce var.
ya da sofralik bocek ciftligi kurar bocekleri yurtdisina gonderirim.

asgari ucrete kimsenin yaninda calisamam. yukselme yok bi sey yok. 2500 lira sehir hayatinda kime yetiyor? insani yerinde saydirir hayat boyunca.
mumkun degil. ineklerimin pisligi ile yasarim daha iyi. en azindan huzurum olur, mutlu falan olurum.

bence mezun insanimiz is bulamayinca ya da is begenmeyince is kurmaktan kesinlikle korkmasin. siz is yaratin.
devlet kim?
benim sensin odur. biz devletiz.
ve disardan birinin gelip agzimiza ekmek sokmasini ve akil vermesini bekleme huyundan vazgecmeliyiz. bu ulke bizim, belediye de, banka da, tesvikler de. kimseye ait degil. hepimize ait. yeri ve zamani geldiginde bunlardan en iyi sekilde faydalanmaliyiz.
bunlari disaridan yabancilarin gelip kullanacagina biz kullanalim.
senin durumdan memnuniyetsizligini cok guzel buluyorum. umarim guzel isler yaparsin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(17.07.19)
mezun olmaya bak.
0
lilyb
(17.07.19)
bunlar iyi günlerimiz.
asgari ücret daha $200 seviyesine gelecek.
belkide sonra $100 kusur seviyesine.
bu fakirliğin sebebi insan ortalamasının çok kalitesiz olması.
girişimci sayısı çok az, başaran siktirp olup gidiyor ülkeden.
zaten girişimcilikten para kazanıp yapıp bu ülkede kalmaya devam edecek salak olmak bir paradoks.
girişimcilerin ne ailesi, ne toplum ne devlet destekliyor.
en az 2-3 nesil bu kalitesiz insna ortalaması devam edecek.
0
aslindasorunumpsikolojik
(17.07.19)
isyan mı? arada kalmayacağından emin misin bu isyanda?
abartmaya gerek yok.
bak,ortalama üstü maaş alıp bankaları kullandıkları kredi kartı faizleriyle zenginleştiren(!) insanlar var. Yine para harcama temelli mutlu olan insanlar var bu ülkede. Cidden sadece kazandığınla satın alıp mutlu olacağını sanıyorsan o mutluluk gelmeyecek..
0
Erva
(17.07.19)
Üniversite okusan hatta üstüne yüksek lisans yapsan bile 2500 teklif ediyorlar. Üstelik haftada 6 gün ve günde 10 saat çalışmanı istiyorlar. Şu an diplomasız iş bulabilmek çok iyi bence.

kendini geliştirmeyip 2500 e razı olursan ömür boyu bu şekilde gider. Çünkü kendilerine köle istiyorlar. O paraya ev kirası ödemen, tatil yapman, gezmen mümkün değil. Sadece işsiz değilim dersin. Bu maaşlarla mutlu olabilmek bence de mümkün değil.

Geçen bir iş görüşmesinde mülakatta bana çay yapabilir misin diye sordular. Küfür edip mülakatın ortasında çıkacaktım
0
fake fakeoğlu
(17.07.19)
herkes zengin olsaydı kimse kimseye iş yaptıramazdı
insanlık bu şekilde gelişiyor
öldüren ise insancıl olmayan çalışma şartları
0
bir soru sorcam
(17.07.19)
Evet ucuz. 1 oy değerindesin temelde bakarsan. Ama onu geç.

Bu ülkede senin kast ettiğin yaşamak şansla veya sahtekarlık yapmak ile doğrudan ilgili. Bulunduğun hayattan kopman, hayat seni buraya sürükleyerek getirdiği için zor. Hayatında değişim yapman da bu akıntıya karşı gelmek gibi bir şey oluyor haliyle. Bu yüzden çok zor. Akılla, zekayla ilgisi dolaylı bu şeylerin. Eğer bu işler akılla zekayla olsaydı, geçende burda başarı hikayelerini inandırıcılığını tartışıyor olmazdı insanlar. Çoğu insan kendi tercihlerini yaşadığı yanılsaması içinde bizim ülkede. Ama çok az bir kesim harici yaşamıyor. Bakma sen her şey senin kapasitene bağlıymis gibi alttan kendini övmeye çalışanlara.

Değişim istiyorsan bu mümkün. Ama dürüst insan için çok zor ve zaman alıcı. Bunu kabullen.
0
noisette
(17.07.19)
Bana da biri buradan kosgeb girişimciliklerinden yararlan, baba parası yeme demişti. Sanki ben çok meraklıyım. Girişimciliğe soyunanlar da batıyor, çünkü insanlar para harcamak istemiyor. Bu şartlar altında niye girişimcilik yapayım?
0
adetsancısı
(17.07.19)
yazını okuyunca aklıma şu söz geldi "herkes bir kıvılcım bekliyor ama kimse yanan olmak istemiyor"

açıkçası ben de böyle düşünüyorum, bir isyan çıksa varımla yoğumla destek veririm ama yok işte çıkmıyor :) 6 aydır işsizim, ne bir gelecek umudu kaldı ne bir heves. allah sonumuzu hayır etsin.
0
bidakikanizialicam
(17.07.19)
çevremde kimseye üniversite okumayı önermiyorum, gidin meslek öğrenin diyorum
kombici, muslukçu, klimacı, elektrikçi olun daha iyi.

bu bahsettiğim kişilerin en az 1 ev, 1 yazlık, bir lüks otosu var.
kombiciyi eve getirtemiyoruz amk o kadar yoğun.

dediğim kişilerin yaşı da daha 30 bile değil.

e tabi bu meslekleri yaparken instagramdan havalı fotolar atamassın, pelinsu'yu düşüremessin o başka.
0
technicalte
(17.07.19)
kizsaniz da xportant'in dedikleri genel hatlari ile dogru.

bu "hem hayalimdeki isi yapiyorum hem de cuvalla para kazaniyorum" olayi 80lerde bitti. yurtdisinda da bu boyle. nufus artti, diplomali sayisinda asiri bir artis var, sektorler dolu. istisnalar tabiiki var ama cogunluk sizinle ayni durumda.

ben para pesinde olan arkadaslara hayal kurmayi birakip piyasa arastirmasi yapmalarini ve mumkun oldugunca az okuyup biran once hayata atilmalarini oneriyorum. okudukca hayatin gerceklerinden kopuyorsun, bu devirde eger akedemiden kovalamayacak isen kendine yapabilecegin en buyuk kotuluk "profesyonel ogrenci" olmak.

ne yapacagini bilemeyen arkadaslara onerim, boktan bir universite diplomasi alacaginiza lise mezunu olarak kalin ve 4 senenizi az bilinen bir yabanci dili cok iyi sekilde ogrenmeye harcayin. mezun olan arkadaslariniz 4 sene sonunda elinde diploma ile aval aval gezer iken siz coktan calismaya baslamais olur ve zengin olmasaniz bile ortalamanin ustunde para yaparsiniz.
0
cooperr
(17.07.19)
sorunun en temelinde iş standartlarının oturmaması var. üniversite mezunu olmak olmamak değil aslında. devlet memuru değilseniz ya da boğaziçi mezunu olup kaymak bir şirkette çalışmıyorsanız işiniz zor. bugün bir inşaat mühendisi, mimar min. 60 saat it gibi mesai almadan çalışmamalı. devletin bunu denetlemesi lazım. türkiye'deki şirketlerin %90'ı kobi ve bu şartlara sahip. ama devlet bir şey yapmıyor. onun dışında alım gücü çok düşük. insanlar yaşamıyor sadece hayatta kalıyor. birçoğu da sorun etmiyor. herkesin derdi araba almak, ev almak, telefon almak. bir şekilde bunları 150 ay borçla alabiliyorlarsa daha fazlasını talep etmiyorlar.
0
black mamba
(17.07.19)
ben de benzer şeyler yaşadım, bulduğum işten de pek memnun değilim maaşı dışında. yeni mezun/tecrübesiz işsizliği diğer işsiz kalan insanların durumundan çok daha farklı. herkes "bulduğuna şükret" diyor ezberlemiş gibi ama tüm bunların hayatta kalmak için geçici olduğunu düşünüp kendini avutabilirsin belki biraz. ben öyle yapmaya çalışıyorum. yoksa madenlerde vs. ne şartlarda çalışan insanlar var senin benim bulduğum iş ona kıyasla muhteşemdir belki ama herkesin hayattan beklentileri ve standartları farklı bana kalırsa altı gün çalışmak insanlık dışı iki gün dinlenmeden çalışmak berbat ama çoğu insan böyle çalışıyor, bu duruma alışmaksa en korktuğum ve hepsinden berbat gelen bir şey. tüm bunlar hayata geç yaşta atılmaktan ve ülkenin bu konuda en boktan dönemlerinden birini geçirmesinden dolayı. muhteşem bir combonun içine düştük bence.

yaşamak bu değil ama idare etmekten başka çaremiz yok şimdilik.
0
nickimin hakkini veremedim
(17.07.19)
başka bir duyuruya yazmıştım. aynen kopyaladım.
Herkes anasının karnından vizyoner doğmuş, kişisel gelişim gurusu olarak doğmuş haberimiz yok.
Gene her konuda olduğu gibi burada da insanımız nedeni sorgulamak yerine güçsüz olana, zaten ezilmiş olana yıkmış sorumluluğu.
Çok değil bundan 15 20 sene önce üniversiteye yeni girmiş adama kaç kişi kendini geliştir diye bomboş, ne ifade ettiği belli olmayan bir tavsiye vermiştir?
Bir kişinin girdiğini üniversiteden donanımlı olarak çıkamaması neden onun suçu oluyor?
Memlekette son 20 yılda nüfus 1/3 artmış, endüstri kavramı farklı aşamaya geçmiş ama bu konuda laf kalabalığından başka bir şey yapmayan ne yöneticiler suçlu ne başkası. Suçlu öğrenci, işsiz yeni mezun.
AB demiş şu yıla kadar şu yaş grubunda şu kadar yükseköğretim mezunu olsun demiş. Gene bakmış yarını düşünmeyen insanımız nasıl yapsak bunu diye her köşe başına üniversite açmış. Mis di mi hem şirketlere pr ve vergiden kaçınma alanı hem yönetici tayfaya işsziliği gizlice düşürme yolu.
Sadece İstanbul da 60 a yakın üniversite var. Ama suçlu kim, öğrenci. Memleketteki computer science phd sahibi elemanları birer birer dağıtsan bilgisayar mühendisliği bölümlerine yetmiyor ama olsun nitelik değil nicelik önemli. Yetmiyor zaten başlı başına sorunlu bir aöf sistemi varken diğer üniversitelerde aynı yola giriyor.
Bu kadar üniversite açmış peki başka ne yapmış? Hiçbir şey. Çimento tüketiminde ve işçi ölümlerinde liderliğe oynamaktan başka hiçbir şey ama sorun vizyonsuz öğrencilerde.
Yıllarca oku oku da böyle olma diye meslek aşağılandı bu ülkede sistematik olarak. Şimdi gene o aşağılanan meslekleri gösterip ama siz de iş beğenmiyorsunuz diyorlar.
Peki bu iş beğenmiyorlar diye gösterilen işlerde bu lafı söyleyenlerin kaçı az da olsa çalışmıştır o işlerde? Günde 12 13 saat haftada 6 gün asgari ücretten yarım sigortalı çalıştı mı tekstil atölyesinde bunu söyleyenler?
Ben bugün 9 saat yol yaptım.
Niye? Şeref yoksunu eski patronlardan biri piyasaya çıkmış gittik kavga dövüş 4 yıl sonra 2 bin lira aldık. Şimdi bu adam gene mekan işletiyor, ben gene işsizim ama sorsan iş beğenmiyoruz.
Kendi emeğinin sömürülmesini o kadar normalleşmiş ki adam ya ben yandım başkası yanmasın demiyor ben çok dayak yedim sen isyan etme sen de ye dayağını gel iki de ben vurayım diyor.bunu öylesine normalleştirmiş ki kendisinin yanlış yaptığını kabullenmektense başkalarını da yakmayı daha makul görüyor.
Memlekette 'network' olmadan 'referans' olmadan bir halt olmuyor, zorunlu stajda bile araya adam sokman lazım ama maşallah öğrenciden beklenen superman olması.
Yurtdışı görsün, staj yapsın, dil öğrensin - 1 tane de değil ha en az 2 - güzel bir ortalama ile güzel bir yerden mezun olsun.
Yeter mi yetmez bi de yl yapsın ne de olsa herkers lisans mezunu artık.
Nasıl olacak bunlar hele bir anlatın da bilelim.
O 'iyi' sayılan üniversitelerin aldığı öğrenci sayısı belli. Napsın dışarıda kalanlar var mı bir öneriniz?
Eğitimde fırsat eşitliği dediğinde diplerdeyiz.
Memleketin yarısı asgari ücretten kölelikten belki biraz iyi şartlarda çalışıyor. Bu insanlar çocuklarını zaten özel okula yollayamıyor. Kurs ücretleri 5 6 aylık asgari ücret en iyi ihtimalle.
Ya hadi her şeyi geçtim hiç açıp baktınız mı sınava hazırlık kitapları kaç para?
Kolay mı sizce anne baba ben odtü kazanana kadar sınava gireceğim demek? Memlekette son 15 yıldır liselerde İngilizce namına bir halt öğretilmiyor.
Ama İngilizce mühim, olmazsa olmaz. Ne yapacak kursa gidecek yetmez çünkü anasından native doğan birileri beğenmez onu illa bi yurtdışı görmesi lazım. Git desene bir 2000 lira maaş alan annene anne ben erasmus yapacağım ama hibe falan sıkıntı nasıl yaparız diye?
Her yerde o kadar çok var ki bu herkesi kendi ile aynı imkalara sahipmiş de diğerleri sırf gıcıklık şerefsizlik olsun işsizlik var denilsin diye işe girmiyormuş gibi yargılayan.
Hepsi vizyoner hepsinin kulağına adlarıyla birlikte geleceğin meslekleri okunmuş. Hiç sistemin, yönetenleri falan suçu yok ama. Suçlu bir umut ben okumadım o okusun diye çocuğunu iyi kötü bir üniversiteye sokmaya çalışan anada babada, onların kişisel gelişim gurusu olamayan evlatlarında.
İnsanlar işsizlikten parasızlıktan intihar ediyor ama işte vizyonsuzlar be abi hep onların suçu.
0
denek hayatım
(17.07.19)
(bkz: ataması yapılmayan öğretmenler platformu )'a bakarsak baslik 2009'da acilmis, 11 ogretmenin intahar ettiginden bahsediliyor. 90'larda boyle bir proble oldugunu hatirlamiyorum, hatta ozel okullarin sayisi yeni yeni artmaya baslamisti, bu okullar devletteki iyi hocalari cektikleri icin devlet okullarinda hoca sikintisi vardi bir donem. dolayisiyla sikinti 2000lerin ortalarinda baslamis gibi ve katlanarak devam ediyor, isin boku cikmis durumda.

is bulamadigindan yakinan arkadaslarin mantigi ise su sekilde: ben bunu bile bile hayalimde ogretmenlik var diye catir catir ogretmenlik yazarim, okul bitince de devletin bana is bulma zorunlulugu var. madem is yok o zaman bolumu kapatsin.

ne desem bilemedim..
0
cooperr
(17.07.19)
ya eğitim faşistliği tamam ben de katılıyorum ama adam marangoz olunca da dünyaları kazanmıyor ki? nerede o lüks arabası olan, bir evi bir yazlığı olan marangoz gösterin? bak yukarıda söylemiş mezun değilim iş başvurusu yapıyorum sömürüyorlar diyor. marangoz sanki kral gibi yaşıyor.

iki taraf da haklı. üniversitenin bi anlamı kalmadı, herkes sanki meslek garantili yaklaşır oldu ki ne alaka ((zaten şu öğretmenlik meselesini ayrıca saçma buluyorum, beni de atasın o zaman devlet çok daha yüksek puanlı bir yerden mezun oldum (ne alaka yani?)) ama üniversite okumamak da bir şey getirmiyor, iyice para kazanmak zorlaşıyor, asgari ücrete talimsin.

herkese hak verdim. şimdi bir de yüksek lisans konusu çıktı, apartman üniversitelerinde bile yüksek yapabiliyorsun, dandik kurul toplanıyor baştan savma karalanmış tez sunuluyor, ok bitti.
0
lilyb
(17.07.19)
@denek hayatım ağzına sağlık. +1
0
black mamba
(17.07.19)
yardım ve tavsiye isteyen birine 'senin suçun' demek de bizim ülkeye özgü bence. reddit'te takılıyorum. cevabı en basit bir google aramasıyla sorulan sorulara bile düzgünce cevap veriyorlar (olması gereken de bu). çok üzücü bi durum bizde aynı kültürün olmaması. bu iletişim bozuklukları çok önemli ve ülkenin durumunun da özeti.

buna uymayan bi sürü kişi var ama kötüler iyiden daha çok göze batıyor işte.
0
curious mind
(17.07.19)
denek + 1 yazılabilecek her şeyi yazmış zaten.
0
Wasking
(17.07.19)
(5)

Vikipedi'ye Nasıl Giriyorsunuz?

lana del rey
Vpn olmadan.
Vpn olmadan.
0
lana del rey
(27.01.19)
başına 0 koyarak

www.0wikipedia.org
0
nahtoderfahrung
(27.01.19)
PC goodbyedpi ile, mobilde 0.
0
apdulera
(27.01.19)
shangrilla
(27.01.19)
wikiwand +1
0
scudman1
(27.01.19)
wikiwand kullanıyorum.

0 yazarak girenler redirector (yönlendirici) kullanabilir. fantastica'nın dediği gibi sonu 0'lı olana gitmek için mesela, eklentiye şu ayarları girebilirsiniz:

Redirect:
https://*.wikipedia.org/*

to:
https://$1.wikipedi0.org/$2

Example:
tr.wikipedia.org


eklenti linki (firefox):
addons.mozilla.org
0
curious mind
(27.01.19)
(8)

Kendinize verdiğiniz sözleri nasıl tutuyorsunuz?

kismisolungac
Sanırım en kolay bozulan sözler insanın kendine verdikleri. Bunu istikrarla yapabilen insanlar motivasyonu nasıl sağlıyor merak ediyorum.Evet "self discipline" den bahsediyorum. Nasıl oluyor?
Sanırım en kolay bozulan sözler insanın kendine verdikleri. Bunu istikrarla yapabilen insanlar motivasyonu nasıl sağlıyor merak ediyorum.
Evet "self discipline" den bahsediyorum. Nasıl oluyor?
0
kismisolungac
(22.01.19)
Yemin ediyorum.
0
trgydl
(22.01.19)
Tecrübe, tutamayacağın sözler vermeyeceksin
0
FT5
(22.01.19)
Bunun çok kolay bir yöntemi var. Defalarca anlattım burada, senin de faydalanmanı isterim.

Sistemimizin adı, loss aversion. Yani kaybetmekten kaçınmak.

Özü şu; bir insan 100 TL kazanmak için 1 saat çalışırken, 100 TL’sini kaybetmemek için 3 saat çalışmayı göze alır, yani kaybetmemek için 3 kat çaba harcar.

Şimdi bu yöntemi nasıl kullanacağımıza gelelim. Diyelim ki ben 1 ayda 500 sayfa kitap okuyacağım diye kendime söz verdim. Bu sözüme başlamadan evvel güvendiğim bir arkadaşıma 500 TL verdim. Ve o arkadaşıma dedim ki “eğer ben bu sözümü tutamazsam, 1 ayın sonunda bu 500 TL’yi benim sevmediğim bir derneğe bağışla”

Sence ben o 1 ayın sonunda 500 sayfa okumuş muyumdur? Yoksa 500 TL’mi kaybetmeyi göze almış mıyımdır?
0
herşeyi soran adam
(22.01.19)
İstediğim şeye ulaşmak istiyorsam yapmam gereken bu, odaklandığım bu oluyor. En basiti 600 gr kastan vermişim o kadar antreman boşa gitmiş sebebi de beslenme olduğu için cipsi bıraktım. Sadece regl döneminde yicem diye şartlandım, evde bir Extreme bir Pringles paketi duruyor, zor ama sabrediyorum.
0
mslny
(22.01.19)
Kişilıkle alakalı sanırım. Kişilik özellikleriyle. O yüzden herkese uygulanabilir bir yöntemi olduğunu sanmam.
0
velvetmorning
(22.01.19)
google'la: SMART hedefler
0
curious mind
(23.01.19)
hırs yapacaksın.
0
koela
(23.01.19)
tutamiyorum.
0
buf-e kür
(23.01.19)
(3)

felsefik/sosyolojik açıdan suriyeliler/göçmen meselesi

galandar kostumu
merhabalar,bir film projesi için su konuda araştırmalar yapmam lazım. bransı olan ya da ilgilenen dostlardan kaynak/okuma önerisi bekliyorum.benim baslıklarım:1)yerleşik halkın birebir meseleyle karşılaşmasa bile dışlayıcı, ötekileştirici söyleminin dayandığı iktidar güdüsüne dair çalışmalar (bunu a
merhabalar,
bir film projesi için su konuda araştırmalar yapmam lazım. bransı olan ya da ilgilenen dostlardan kaynak/okuma önerisi bekliyorum.

benim baslıklarım:
1)yerleşik halkın birebir meseleyle karşılaşmasa bile dışlayıcı, ötekileştirici söyleminin dayandığı iktidar güdüsüne dair çalışmalar (bunu azınlık meselesi ustunden iktidar oluşturma diye de tanımlayabiliriz sanırım)

2)önce gelenin ya da daha iyi yaşam şartına sahip olanın daha değerli olduğu algısına dair çalışmalar

bonus anket sorusu: diyelim ki aklı basında bir sosyolog, suriyeli meseleselesi hakkında konusmak uzere ulusal kanalda bir programa cagrılıyor. sizce tespit ve önerileri ne dogrultuda olur, nelerden bahseder?
0
galandar kostumu
(20.01.19)
branşım değil fakat ben olsam yök'ün tez merkezinden son yıllarda yazılan şeylere bakardım.
0
curious mind
(20.01.19)
her ne kadar benim resmi olarak araştırma konularım arasında olmasa da bir sosyolog olarak türkiye'deki suriyeliler meselesi epey ilgimi çekiyor ve açıkçası biraz ürkütüyor da. gene direkt olarak konum olmasa da (ama farklı bağlamlardaki azınlıklarla ilgili özellikle queer teori üzerinden zamanında bazı okumalar yapmıştım) ilk söyleyebileceğim şey türkiye'deki mevzunun çok ama çok farklı olduğunu düşünüyorum benzer örneklerden. mesela en basitinden türkiye'de görünürde göçmen karşıtlığı söylemde bulunan siyasi partiler muhalefette. iktidar partisi ve devlet göçmenleri kendi vatandaşından ayırmıyor hatta çoğu yerde pozitif ayrımcılık yapıyor. mesela bu konuyla ilgili şehir sosyolojisi ve göç üzerine uzman sosyologlardan didem danış'ın şöyle bir tespiti var: "Burada devletin 'hüsnü kabul' politikalarının etkili olduğunu düşünüyorum" diyen Danış, Suriyelilerin devlet kurumları tarafından dışlanmadığına, aksine kapsayıcılık açısından önemli bir çaba olduğuna dikkati çekiyor."

ayrıca pek çok yerde suriyelilerin bazı topluluklara karşı enstürmantalize edildiğini görüyoruz, gene devlet tarafından. mesela: tr.sputniknews.com
bazı alevi köylerinin yakınlarına mülteci kampları kurulması hadiseleri vardı sonra, geçtiğimiz senelerde, google'a yazdığınızda illa ki çıkar.

yani naçizane, demem o ki genelde batıdaki mültecilik deneyimleri üzerinden büyüyen bir literatür var (muhtemelen). siz de işin kolayına çıkıp teoriyi toplumsalda aramaya çalışırsanız büyük yanılgıya düşersiniz. kaynak/okuma önerisi yapamadığım için ise üzgünüm.
0
dalaylamaninkabri
(20.01.19)
@dalaylamanınkabrı, öncelikle cok tesekkur ederim. aslında ben belirgin olan iktidardan ziyade toplum bazında bişeye odaklanacagım o yuzden verdigin bilgiler cok önemli olmakla birlikte anlatmak istedigim baska bir şey. hatırlar mısın bilmem gecen burda biri alt katıma suriyeliler tasındı diye baslık acmıstı da 20 kişi yandın bittin rezillik minvalinde cevap vermişti. eminim o 20 kişinin cogu böyle bişey tecrube etmemiştir bile. kastım neden bu toprakta olan ve buralı olan sonradan gelen üstünde iktidarı oldugunu hisseder ve böyle davranır. bu konuya dair gorus ve fikirleri beklerim, sevgiler
0
🌸galandar kostumu
(20.01.19)
(2)

çizim 101

kitabindan gemiler dusen
kendimi bildim bileli resim çizmeyi sevdim. ama hiçbir zaman üstüne düşeyim, ciddili uğraşayım dememiştim. şimdi diyorum ve bir yerden başlamak istiyorum. çizimimi nasıl geliştirebilirim sorusuna genel ve haklı olarak bol bol çizerek cevabını aldım. bir de bunun dışında temellere tekniklere ve persp
kendimi bildim bileli resim çizmeyi sevdim. ama hiçbir zaman üstüne düşeyim, ciddili uğraşayım dememiştim. şimdi diyorum ve bir yerden başlamak istiyorum. çizimimi nasıl geliştirebilirim sorusuna genel ve haklı olarak bol bol çizerek cevabını aldım. bir de bunun dışında temellere tekniklere ve perspektif, anatomi gibi şeylere önem vermem söylendi.

sorum şu; çizim temellerini öğrenmeye yönelik bir kitap önerebilir misiniz? internette (git:www.dr.com.tr) gibi bir sürü seçenek var ama işime yarar mı emin olamadım.
0
kitabindan gemiler dusen
(20.01.19)
arkadaşın tavsiyesiyle udemy'de şu kursu satın aldım, iyi gidiyor şimdilik www.udemy.com
0
pide
(20.01.19)
internetten sipariş vermeden kitapçıya gidip birkaç kitabı karşılaştırıp karıştırmak daha mantıklı. çizim tarzı, işleyiş hoşunuza gitmeyebilir çünkü. şunun pdf'ini buldum ordan ilerliyorum ben: www.parkablogs.com . bu figür çizimi ağırlıklı ama ilerleyen bölümlerde perspektif ve ışık da var. kişinin ne çizmek istediğine de bağlı dolayısıyla. andrew loomis'in diğer kitapları da olabilir.

tabii çok da bunlarla zaman kaybetmeyip bi an önce başlamak lazım, temel olarak aynı şeyler vardır diye düşünüyorum. evde şu kitap var: www.dr.com.tr hiç heveslendirmemişti beni, içindeki çizimleri sevmediğim için, o yüzden karşılaştırma yapmanızı önerdim.
0
curious mind
(20.01.19)
(7)

"Ahmet'in din anlayışı" ifadesinin doğru çevirisi hangisi?

dali dili havali korna
"the religious understanding of ahmet" mi yoksa "ahmet's understanding of religion" mı?
"the religious understanding of ahmet" mi yoksa "ahmet's understanding of religion" mı?
0
dali dili havali korna
(19.01.19)
Ahmet's belief der gecerdim ben olsam. Ahmedin inanci, kasmaya gerek gormedim.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.01.19)
Ahmet’s view of religious matters
0
i ve been mistreated
(19.01.19)
"Religious view" diye geçer genellikle, dini görüşü yani.
0
shangrilla
(19.01.19)
Vermek istediğiniz anlam "Ahmet'in din kavramı hakkındaki düşüncesi" ise;
Ahmet's definition of religion
Religion according to Ahmet
Ahmet's understanding of religion
Ahmet's religion understanding

Ek olarak perception da kullanılabilir
0
volfas engelman
(19.01.19)
religious view
0
sparkle kiddle
(19.01.19)
kastettiğim "din anlayışı", yani "dini görüşü" değil. şu durumda volfas engelman'ın önerisi makul gibi duruyor ama hala emin olamadım. var mı artıran?:)
0
🌸dali dili havali korna
(19.01.19)
'Ahmet's outlook on religion'
0
curious mind
(19.01.19)
(4)

müzik kariyerimde tavsiyelerinize ihtiyacım var

avarel dalton
duyurunun değerli tonmaisterları, victor jara'nın yol arkadaşları.Sabahları işe giderken ve akşam dönüşlerde müzik dinliyor, dinlediğim parçalarda gitar, bağlama enstrümanları çaldığımı hayal ediyorum ve bundan mutlu oluyorum. bu yaşıma kadar hasbelkader hayatta kalmayı başarmış bir insan olarak (ya
duyurunun değerli tonmaisterları, victor jara'nın yol arkadaşları.

Sabahları işe giderken ve akşam dönüşlerde müzik dinliyor, dinlediğim parçalarda gitar, bağlama enstrümanları çaldığımı hayal ediyorum ve bundan mutlu oluyorum.

bu yaşıma kadar hasbelkader hayatta kalmayı başarmış bir insan olarak (yaş 40) bir enstrümanı çalabileceğim umudunu taşıyorum. Lakin şöyle bir durum var ki; internetten baktığım kurslarda katılımcıların yaş ortalaması çok küçük ve ben arada sırıtacağım veya zaten belli seviyede olan kişilerin bir araya geldiği topluluklar var.

tabii ki bir Tommy Emmanuel, Joe Satriani olmak gibi bir amaç ve hedef içerisinde değilim, kendimi ifade edebilecek kadar çalabilsem yeter :/

bu noktada, Ankara'da benim yaş grubuma uygun bildiğiniz topluluklar var mıdır? yoksa müzik kariyerimi başlamadan bitireyim mi?

not: sadece ıslık çalabiliyorum, 7 nota var onu biliyorum.
0
avarel dalton
(13.01.19)
Gitar çalmak istediğini varsayaraktan...
Hele bir al gitarı eline, Akdeniz Akşamları çal hele bir. Topluluk gelir kendiliğinden. Kurs tabi güzel şey ama internet çağında çok da gerekli bir şey değil. Bir yandan alaylı biçimde geliştir kendini, diğer yandan da nota öğrenirsen kendini ve etrafındakileri eğlendirecek kadar çalarsın.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.01.19)
yazılanlara katılıyorum. Selim Işık'ın elektro gitar metodu 1 kitabını öneririm. ayrıca youtube kanalı var, ordaki eski videoları da fikir verir ama kitabı takip etmek daha kolay. udemy'de kursu da var hocanın. yanılmıyorsam kitapları pdf formatında orda veriyor.

youtube
www.youtube.com

kitap
www.kitapyurdu.com

udemy
www.udemy.com
0
curious mind
(13.01.19)
ben yasadigim yerde belediyenin muzik kursuna gittim. ritm dersi aldim. bendir calmaya calisiyorum. cok eglenceli...
0
balik kraker
(14.01.19)
halk evlerinde kurs veren bi arkadaşım vardı, ziyaret ettiğimde yaş ortalamasının çok yüksek olduğunu görmüştüm. Türk sanat müziğiydi ama başka dallar da vardır bence. bi enstrümanı öğrenmek için birinden ders almak şart. youtube’dan izleyip yaparsın elbette ama hocanın görevi sen çalarken kontrol etmek aslında. çalarken kendini dinlemen mümkün değil.
0
nocturness
(14.01.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.